Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2018/4479 E. 2019/739 K. 07.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4479
KARAR NO : 2019/739
KARAR TARİHİ : 07.02.2019

MAHKEMESİ:Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

TÜRK MİLLETİ ADINA
K A R A R
Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-(a) maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/2 maddesinde ”Birinci fıkranın (a) bendindeki kararlarda alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, kırk bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebilir ” denilmektedir. Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararlar için kesinlik sınırı, karar tarihi 02/12/2016-31/12/2016 tarihleri arasında 40.000 TL, 01/01/2017-31/12/2017 tarihleri arasında 41.530,00-TL, 01/01/2018-31.12.2018 tarihleri arasında 47.530,00-TL, 01.01.2019 tarihinden sonra verilen kararlar için 58.800,00 TL’dir.
Dava dilekçesi ile davacılar … 50.000,00-TL manevi tazminat, … 60.000,00-TL manevi tazminat, … 20.000,00-TL manevi tazminat, … 20.000,00-TL manevi tazminat talebinde bulunduğu ve ilk derece mahkemesince verilen 31/10/2017 tarihli karar ile davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile davacı … lehine 30.000,00-TL manevi tazminata, davacı … lehine 30.000,00-TL manevi tazminata,davacı … lehine 15.000,00-TL manevi tazminata, davacı … lehine 15.000,00-TL manevi tazminata hükmedildiği, bu karara karşı davacılar vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf başvurusu üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen 10/05/2018 tarihli karar ile davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Davacılar … ve … için ayrı ayrı olmak üzere 30.000,00 TL ve davalı T.C. İçişleri Bakanlığı yönünden ayrı ayrı 10.000,00 TL ile sınırlı olacak şekilde manevi tazminatın 21/06/2010 (kaza tarihinden) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ayrı ayrı verilmesine, fazlaya dair taleplerin reddine, Davacılar … ve … için ayrı ayrı olmak üzere 15.000,00 TL ve davalı T.C. İçişleri Bakanlığı yönünden ayrı ayrı 5.000,00 TL ile sınırlı olacak şekilde manevi tazminatın 21/06/2010(kaza tarihinden) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ayrı ayrı verilmesine, fazlaya dair taleplerin reddine karar verildiği ve bu kararın yine davacılar vekilince temyize getirildiği anlaşılmaktadır.Davacıların her biri için kabul ve red edilen manevi tazminat miktarlarının Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle ayrı ayrı 47.530,00 TL’lik temyiz sınırının altında kaldığı açıktır. O halde Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti olmayıp, davacı ve davalı … İnş. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının 6100 sayılı H.M.K.’nun 362/1-a ve (2), 366 ve 352. maddeleri uyarınca reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin, temyiz edilen miktar temyiz kesinlik sınırı kapsamında kaldığından REDDİNE, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 07/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.