Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2018/364 E. 2019/232 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/364
KARAR NO : 2019/232
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

MAHKEMESİ:İş Mahkemesi

TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, davalılardan işverene ait iş yerinde 01/01/1999-01/09/2009 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının … Turizm isimli firmada şehirlerarası çalışan davalı …’a ait otobüste 01.01.1999-01.09.2009 tarihleri arasında çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddi ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Somut olayda, davacının davalı işyerinden 01.05.2004-10.07.2004 ve 01.01.2006-26.10.2006 tarihleri arasında hizmetinin bildirildiği, 01.01.2006-26.10.2006 tarihleri arasındaki hizmetin işyerinde yapılan genel denetimde … plakalı araçta çalıştığına dair tespite dayandığı, 21.02.2012 tarihli yazıdan davacının … Turizm adına … otogarına giriş çıkış yaptığı tarihlerin, davacının bildirilen hizmetinden daha farklı tarihlerde olmasına, bildirilen araç plakalarının bazılarının davalı adına belirli tarihlerde tescilli olduğu halde bazılarının davalı adına kayıtlı olmamasına rağmen bu hususun araştırılmadığı anlaşılmaktadır. Halbuki, davacıdan tespitini istediği dönemde davalıya ait hangi araçlarda çalıştığının sorulması, araçların davalıya ait olup olmadığı, davalıya ait değilse kiralama yapılıp yapılmadığının belirlenmesi, davalı işyerinin dönem bordroları getirtilip bordrolarda kayıtlı tanıkların beyanlarına başvurulması gerekmektedir.Yapılacak iş, davacıdan davalının hangi araçlarında çalıştığını sormak, otogar giriş çıkışlarına ilişkin kayıtları da dikkate alarak bu araçların davalıya ait olup olmadığını, davalıya ait değilse kiralanarak çalıştırılıp çalıştırılmadığını araştırmak, kiralama yapılmış ise buna ilişkin sözleşme ve ilgili evrakları getirtmek, gerektiğinde araç sahiplerinin beyanlarına başvurmak, davacının ihtilaflı dönemde davalıya ait araçlarla trafik cezası alıp olmadığını araştırmak, davalı işyerinin ihtilaflı döneme ilişkin dönem bordrolarını getirtmek, bordrolarda kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, beyanı alınan tanıkların hizmet cetvellerini de davalı Kurumdan istemek, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 21.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.