YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3209
KARAR NO : 2019/795
KARAR TARİHİ : 11.02.2019
MAHKEMESİ: Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
A)Davacı İstemi: Davacı vekili davacı adına tebliğ olunan 11 adet ödeme emrinin, kurum icra takipleri ve buna bağlı işlemlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.B)Davalı Cevabı: Davanın süre yönünden reddi gerektiğini, borcun idari anlamda kesinleştiğini, borcun muaccel olduğu tarihte davacının mütevelli heyeti başkanı olduğunu, yöneticilierin görevleri sona ermiş olsa dahi görevede bulundukları dönemde tahakkkuk eden borçlardan haklarında takip yapılabileceğini, asıl borçlu … üniversitesi olduğunun da doğru olmadığını, itirazın da haksız olduğundan %10 fazlası ile devamı gerektiğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı : “Davacının, OHAL gereğince kapatılan … Üniversitesinin mütevelli heyeti başkanı iken 18/07/2016 tarihinde görevine son verilmiş ve yeni mütevelli heyeti oluşturulmuştur. Üniversiteye Defterdarlık makamı tarafından el konulduğu, 29/07/2016 tarihinde ise Üniversitenin tüm varlığı ile … Üniversitesine devredildiği, takip konusu icra alacaklarının, 2016 yılı Haziran ayına ait olup 2016 yılı Temmuz ayı sonuna kadar yasal olarak ödenmesinin mümkün olduğu, ayrıca 17/08/2016 tarihli Resmi Gazetede yürürlüğe giren 670 Sayılı KHK’nın 5. Maddesinin 5. Fıkrasında olası borç ödemelerinde izlenecek esaslar hüküm altına alınmış olup buna göre “borçların ödenmesinde mal varlığının aynından doğan vergi borçları, rehine alacaklar, çalışanların sigorta primleri, kamu idarelerine ödenmesi gereken vergi, resim, harç, fon kesintisi, pay gibi borçlar, enerji, iletişim ve su kullanım borçları, çeşidine bakılmaksızın 500,00 TL’yi geçmeyen borçlar ve diğerleri şeklinde sıralama esas alınır.” hükmü düzenlenmiş olup 5. Maddede belirtilen usulde ilgisine göre Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne veya Maliye Bakanlığına müracaat ile yukarıdaki öncelik sırasına göre alacakların tahsili imkanı getirilmiş olup söz konusu tahsil yoluna müracaat edilmeksizin henüz ödeme süresi dolmamış iken kapatılan tüzel kişinin prim borcundan dolayı üst düzey yöneticiye sorumluluk yüklenemeyeceği anlaşılmakla davalı kurumun 2016/31778, 31779, 31780, 31784, 31785, 31769, 31770 ,31771 ,31781 ,31782, 31783 esas sayılı kurum icra takiplerinin, ödeme emirlerinin, buna bağlı işlemlerinin iptaline” gerekçesiyle “davanın kabulüne” karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu ; Davalı vekili, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, 5510 sayılı yasanın 88. Maddesi gereği davacının ödemelerden sorumlu olduğu, davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
E)Temyiz:
Davalı vekili: Davacının mütevelli heyeti başkanı sıfatı olması nedeniyle 5510 s. yasa 88. md gereği sorumlu olduğunu, İstinaf başvurusunun reddine dair kararın bozulmasını talep etmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıya 2016/6 dönemine ilişkin 11 adet ödeme emrinin 16.08.2016 tarihinde tebliğ edildiği davanın 23.08.2016 tarihinde açıldığı, 16.03.2016 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan 24.02.2016 tarihli kararda ; davacının … Üniversitesinin mütevelli heyeti başkanı olduğu, 23.07.2016 tarihli 667 sayılı KHK ile … Üniversitesinin kapatılmasına karar verilmiş olup, 25.07.2016 tarihinde tespit işlemleri tamamlanarak mühürlendiği, 29/07/2016 tarihli Bakanlık oluru ile üniversitenin tüm varlığı ile … Üniversitesine geçici kullanımına bırakılmasına uygun görüldüğü ve 08.08.2016 tarihinde … Üniversitesinin geçici kullanımına bırakıldığı, … Üniversitesinin kurucu vakfı … Eğitim Kültür Yard. Vakfına … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/325 E. 17.06.2016 tarihli ara kararı ile kayyım tayin edildiği ve vakfın 18.07.2016 tarihli karar defterinde (kayyum heyeti tarafından alınan karar) … Üniversitesinin mevcut mütevelli heyeti 16.07.2016 tarihli ve 235 sayılı karar ile görevden alınarak yerlerine yeni mütevelli heyeti atanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 80/12. maddesinde sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici ve yetkililerinin kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları, 5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesinde de Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcilerinin Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları bildirilmiştir.5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesi 506 sayılı Kanunun 80/12. maddesinden farklı olarak, tüzelkişiliği haiz işverenlerin üst düzeydeki yönetici ve yetkilileri yanında, şirket yönetim kurulu üyelerini de sorumlu tutmaktadır.Somut olayda; Üniversitenin bağlı olduğu … Eğitim Kültür Yard. Vakfına kayyım atandıktan sonrada davacının mütevelli heyeti başkanlığı görevine devam ettiği anlaşılmakta olup davacının bu süreçte ödememek için haklı sebebi olup olmadığı araştırılmadan karar verilmesi isabetsizdir.Yapılacak iş; davacının kayyum atanması sonrası görevine devam ettiği 18.07.2016 tarihine kadar üniversitenin ekonomik durumunu sarsacak ödemeler yapıp yapmadığını ve kayyum kararı sonrası yaptığı tüm ödemelere ilişkin belgeleri araştırmak; davacının mütevelli heyeti başkanı olduğu daha önceki dönemlerde tahakkuk eden prim borçlarının tahsilinin her ayın hangi tarihinde yapıldığını kuruma sormak, 2016/6. ay borçlarının ödenmesinin diğer aylardan farklı olarak geciktirilip geciktirilmediğini belirlemek, kayyum atama kararı sonrası ödemenin engellenmesi durumunun olup olmadığını belirleyerek davacının yasal mevzuat çerçevesinde haklı sebeple ödememe halinin mevcut olup olmadığını tüm delillerle birlikte değerlendirerek sonuca gitmekten ibarettir. O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge Adliye Mahkemesince eksik inceleme ve araştırma sonucu SGK vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, SGK tarafından temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı ORTADAN KALDIRILMASI, ilk derece mahkemesinin kararının bozulması gerekmiştir.
G)Sonuç :
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 11/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.