Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2018/3026 E. 2019/797 K. 11.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3026
KARAR NO : 2019/797
KARAR TARİHİ : 11.02.2019

MAHKEMESİ: Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

A)Davacı İstemi: , Davacı vekili müvekkili adına 2016/76657 nolu takip dosyasından düzenlenen 05.08.2016 tarih, 10.716.645 sayılı ve 2016/76658 nolu takip dosyasından düzenlenen 05.08.2016 tarih, 10.716.108 sayılı ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
B)Davalı Cevabı: Öncelikle davanın hak düşürücü süre içinde açılmamış olması halinde bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini, 5510 sayılı Yasanın 88. maddesi uyarınca davacının ödenmeyen prim borcundan Kuruma karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, kurum işlemlerinin yasa ve usule uygun olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :”Davacının, dava dışı … Üniversitesinin kanuni temsil organı olan mütevelli heyetinde kuruluş tarihi olan 03.03.2011 itibarıyla yer aldığı, 17.04.2014 tarihinde tekrar mütevelli heyetine seçildiği ve 24.07.2014 tarihinde istifa etmek suretiyle mütevelli heyeti üyeliği görevinden ayrıldığı Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı yazısından anlaşılmaktadır. Vakıf Üniversitesinin kanuni temsil organı olan mütevelli hayetinde yer alan davacının 5510 sayılı Yasanın 88. maddesine göre, mütevelli heyetindeki görevinin devamı süresince tahakkuk eden Kurum alacaklarından tüzel kişi üniversite ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumluluğu yasa gereği mevcutur. 24.07.2014 tarihinde dava dışı borçlu …Üniversitesindeki mütevelli heyeti üyeliği görevinden istifa etmek süretiyle ayrılan davacının istifa tarihinden sonraki döneme ilişkin ödenmeyen 2016 yılı Haziran ayına ait ödeme emirlerine konu prim ve işsizlik sigortası primlerinden ise sorumluluğu bulunmadığı” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.İstinaf Başvurusu ; Davalı vekilinin 19/12/2017 havale tarihli istinaf dilekçesinde davanın 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığının tespiti ile açılmamış olması durumunda davanın reddine karar verilmesini, davacının davasının reddi halinde 6183 sayılı 58. Maddesi gereğince müvekkiline %10 oranında haksız çıkma tazminatı ödenmesini talep etmiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı : “Davacının, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı 21.09.2016 tarih 85260234-641.04-262 sayılı cevabi yazılarına göre … Üniversitesinin kanuni temsil organı olan mütevelli heyetinde kuruluş tarihi olan 03.03.2011 itibarıyla yer aldığı, 17.04.2014 tarihinde tekrar mütevelli heyetine seçildiği ve 24.07.2014 tarihinde istifa etmek suretiyle mütevelli heyeti üyeliği görevinden ayrıldığının bildirildiği. 5510 sayılı Yasanın 88. maddesine göre, Vakıf Üniversitesinin kanuni temsil organı olan mütevelli hayetinde yer alan davacının 5510 sayılı Yasanın 88. maddesine göre, mütevelli heyetindeki görevinin devamı süresince tahakkuk eden Kurum alacaklarından tüzel kişi üniversite ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumluluğu bulunduğu ancak 24.07.2014 tarihinde dava dışı borçlu … Üniversitesindeki mütevelli heyeti üyeliği görevinden istifa etmek süretiyle ayrılan davacının istifa tarihinden sonraki döneme ilişkin ödenmeyen 2016 yılı Haziran ayına ait ödeme emirlerine konu prim ve işsizlik sigortası primlerinden ise sorumluluğu bulunmamakla 2016/76657 ve 2016/76658 nolu takip dosyalarındaki ödeme emirlerinin iptaline ilişkin kurulan hüküm usul ve yasaya uygun olup buna yönelik istinaf itirazları yersiz bulunmuştur, gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
E)Temyiz:
Davalı vekili: Davacının 5510 sayılı yasanın 88. maddesi gereği borçtan sorumlu olduğunu, davanın reddi halinde 6183 sayılı 58. Maddesi gereğince kuruma %10 oranında haksız çıkma tazminatı ödenmesini talep etmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 2016/76657-76658 sayılı 2016/6. dönem borçlarından oluşan ödeme emirlerinin davacıya 15.08.2016 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 22.08.2016 tarihinde açıldığı, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı 21.09.2016 tarihli cevabi yazısında … Üniversitesinin kanuni temsil organı olan mütevelli heyetinde kuruluş tarihi olan 03.03.2011 itibariyle yer aldığı, 17.04.2014 tarihinde tekrar mütevelli heyetine seçildiği ve 24.07.2014 tarihinde istifa etmek suretiyle mütevelli heyeti üyeliği görevinden ayrıldığının bildirildiği anlaşılmaktadır
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 80/12. maddesinde sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici ve yetkililerinin kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları, 5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesinde de Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcilerinin Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları bildirilmiştir.5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesi 506 sayılı Kanunun 80/12. maddesinden farklı olarak, tüzelkişiliği haiz işverenlerin üst düzeydeki yönetici ve yetkilileri yanında, şirket yönetim kurulu üyelerini de sorumlu tutmaktadır.
Somut olayda; davacının yeniden mütevelli heyetine seçilip seçilmediği borcun kaynağı üniversiteye ve üniversitenin bağlı olduğu vakfa ilişkin yeterli araştırma yapılmadan ve davacının haklı sebebinin olup olmadığı değerlendirilmeden eksik araştırma ve inceleme ile sonuca gidilmesi hatalıdır.Yapılacak iş; dava dışı borçlu …Üniversitesine ilişkin belgeleri ve üniversitenin bağlı olduğu vakfa ilişkin belgeleri getirtmek, davacının mütevelli heyetinden istifa ettikten sonra yeniden seçilip seçilmediğini araştırmak yukarıdaki yasal hükümler ışığında davacının haklı sebebi olup olmadığını değerlendirerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge Adliye Mahkemesince eksik inceleme ve araştırma sonucu SGK vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, SGK tarafından temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı ORTADAN KALDIRILMASI, ilk derece mahkemesinin kararının bozulması gerekmiştir. G)SONUÇ :Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 11/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.