Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2018/29 E. 2019/8 K. 14.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/29
KARAR NO : 2019/8
KARAR TARİHİ : 14.01.2019

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, davalılardan iş verene ait iş yerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının 01.01.2007-31.12.2008 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı vekili, 24.05.2016 tarihli celsede taleplerinin 01.02.2006-31.12.2007 tarihleri arasında geçen hizmetin tespitine yönelik olduğunu, bu yönde ıslah ettiklerini beyan etmiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile “davacının 01.02.2006 – 31.12.2007 tarihleri arasında davalı şirkette 2007 yılı için 424 gün asgari ücretle çalıştığının tespitine” karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; mahkemece davacı ile davalı işveren arasındaki ilişkinin vekalet akdi ilişkisi olduğundan bahisle davanın reddine dair verilen kararın Dairemizin 19.01.2015 tarihli 2014/24079E, 2015/530K sayılı ilamı ile araştırmaya yönelik bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulduğu ve yargılama sırasında 24.05.2016 tarihli celsede davacı vekilinin, taleplerini ıslah ettiklerini her ne kadar dava dilekçesinde 01.01.2007-31.12.2008 tarihleri arasında geçen hizmetin tespiti talep edilmişse de davacının davalı işveren nezdinde 01.02.2006-31.12.2007 tarihleri arasında çalıştığının tespitini istediklerini beyan ettiği, mahkemece davanın kabulü ile 01.02.2006 – 31.12.2007 tarihleri arasında çalışıldığının tespitine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu’ nun 06.05.2016 tarih ve 2015/1 E 2016/1 K sayılı kararı ile de belirtildiği üzere bozma ilamından sonra ıslah yapılamaz ve ıslah yolu ile talep genişletilemez. Mahkemece davacının talebini daraltabileceği ancak ıslah yolu ile dahi talebini genişletemeyeceği dolayısıyla 01.01.2007 tarihinin öncesine dair hüküm kurulamayacağı göz önünde bulundurulmadan karar verilmiş olması hatalıdır.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 14.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.