Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2018/2747 E. 2019/2110 K. 19.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2747
KARAR NO : 2019/2110
KARAR TARİHİ : 19.03.2019

MAHKEMESİ:İş Mahkemesi

TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 07/09/2005-25/10/2010 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
KARAR
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davacının tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, Dava, davacının davalıya ait işyerinde 07/09/2005-25/10/2010 tarihleri arasında geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Bozma ilamına uyan Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile, davacının, … sigorta sicil numaralı … unvanlı davalı işyerinde 07/09/2005-01/06/2007 tarihleri arasında sürekli ayda 30 gün, 01/06/2007-25/10/2010 tarihleri arasında ayda 15 gün çalıştığının ve SGK’ya bildirilmesi gereken prim gün sayısının 1125 gün olduğunun tespitine karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 19/02/2008-06/10/2008 tarihleri arasında dava dışı …Plastik ve Alüminyum unvanlı … sicil sayılı işyerinden , 03/08/2010-09/08/2010 tarihleri arasında … sicil sayılı işyerinden çalışmalarının bildirildiği, davalıya ait işyerinden çalışmasının bildirilmediği, davalıya ait 1091064 sicil sayılı işyerinin 06/05/2009 tarihinde kanun kapsamına alındığı, … Hizmetleri ve Prodüksiyon A.Ş ile davalı işveren arasında … Teknik Servis ve Satıcılık Sözleşmesinin bulunduğu,… isimli firmadan gelen yazı cevabında davalıya ait … Elektronik … işyerinin servis merkezi adı altında hizmet veren bir firma olduğunun, fatura kayıtları dikkate alındığında 30/05/2007-27/09/2010 arasında hizmet verdiği bildirilmiş olup, yazı ekinde gönderdikleri keşif formu, Vsat kurulum teslim belgesi, servis formu gibi 2008-2009 ve 2010 yıllarında düzenlenmiş bazı belgelerde davacının imzası bulunduğu, … C. Savcılığının 2010/479 Soruşturma numaralı dosyasında davacının 19/03/2010 tarihinde verdiği ifadede uydu ve montaj ustası olduğunu, davalı işyerinde 2007 yılı mayıs ayında ayrılmasından önce 2 yıl çalıştığını , o tarihten sonra devamlı olarak çalışmadığını, bazen iş yoğunlu ve usta yetişmemesi nedeniyle telefonla arayıp kurulum ve montaj yaptırdıklarını beyan ettiği, bozma öncesi dinlenen tanık beyanlarının çelişkili olduğu bozma sonrası dinlenen komşu işyeri tanık beyanlarının ise çelişkiyi gidermediği gibi hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmaktadır.Somut olayda, uyulmasına karar verilen bozma ilamında “davacının çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmediği ” belirtilmiş olmasına rağmen Mahkemece bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmeden davacının çalışma olgusu ve süresi hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmeden sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. 09/05/1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır.Yapılacak iş, davalı işyerinde Digitürk teknik servis ve satıcılığı yapıldığı anlaşılmakla, Digitürk firmasından talep edilen dönemde davalı işyeri adına davacının imzası bulunan belgeleri sormak, davalının vergi kaydının hangi tarihte başladığını araştırmak, Kurumdan sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile tespit edilecek komşu işyerlerinde benzer işi yapan işlerle uğraşan işverenler veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanların beyanlarına başvurmak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek, davacının savcılık soruşturma dosyasında verdiği ifadesi de değrlendirilerek, çalışmanın ne zaman başladığı, ne kadar sürdüğünü tereddütsüz şekilde ortaya koymak aksi halde sadece imzası bulunan belge tarihlerinde çalıştığının tespitine karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan …’a iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine,
19/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.