Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2018/2743 E. 2019/821 K. 11.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2743
KARAR NO : 2019/821
KARAR TARİHİ : 11.02.2019

MAHKEMESİ:İş Mahkemesi

TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, davalılardan işverene ait iş yerinde 05/04/2004-09/02/2006 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Davacı , davalı iş yerinde 05/04/2004 tarihinden 09/02/2006 tarihine kadar çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davanın kabulüne, davacının davalı … işyerinde 05/04/2004-09/02/2006 tarihleri arası asgari ücretle hizmet akdi ile çalıştığının tespitine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının davalıya ait deri imalat atölyesinde kesici olarak çalıştığını iddia ettiği,davalı … adına tescil edilen … sicil numaralı işyerinin 12/11/2004-31/12/2006 tarihleri arasında kanun kapsamında olduğu ve davacı adına davalı işyerinden Kuruma bildirilen hizmet bulunmadığı,işyeri 2004 yılında kapsama alındığından 2004/11-2006/2 dönem bordrolarının dosyada olduğu ve bordroda muhtelif dönemlerde 3 ila 9 arası sigortalı bildirildiği, vergi kaydına göre davalı işyerine komşu kahvehanesi bulunan tanığın davacının 2000 yıllarından 2006 yılına kadar kesintisiz çalıştığını beyan ettiği ,Dairemizin 2015/1362 Esas 2015/20693 Karar sayılı ilamı ile mahkemenin davanın kabulüne ilişkin 02/12/2013 tarihli kararının , ‘davacı tanığı ile komşu işyeri tanığının beyanlarının alındığı , nizalı dönemin tümünde çalışması bulunan bordro tanıklarının adresini Sosyal Güvenlik Kurumu ve zabıta marifetiyle araştırıp, tespit ederek bu tanıkları dinlemek, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya bunların tanıklığıyla yetinilmediği taktirde, kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek beyanlarını almak’ gerektiği belirtilerek bozulduğu anlaşılmaktadır. Bozmaya uyan mahkemece,zabıta,kolluk,vergi dairesi marifetiyle komşu işyeri araştırması yapıldığı, 2004-2006 arası faaliyette olan komşu işyeri tespit edilemediği,ancak Mahkemece , resen bordro tanıklarının adresinin araştırılmadığı ve bu tanıkların dinlenmediği anlaşılmaktadır.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Davalı işyerinin dönem bordroları dosyada olup,davacının tespitini istediği dönemde kayıtlı bordro tanıkları mevcuttur. Bozma ilamında da belirtildiği gibi ,hizmet tespitine ilişkin davalarda öncelikle davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlarına geçmiş bordro tanıkları dinlenmeli, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya bunların beyanları ile yetinilmemesi halinde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılarak dinlenilmelidir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ise de, bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. 09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan Mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Yapılacak iş, ihtilaflı döneme ilişkin dönem bordrolarında kayıtlı tanıkların adresleri araştırılıp tespit edilerek, resen bunların bilgilerine başvurmak, çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.