Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2018/2407 E. 2019/647 K. 06.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2407
KARAR NO : 2019/647
KARAR TARİHİ : 06.02.2019

MAHKEMESİ:İş Mahkemesi

TÜRK MİLLETİ ADINA
Asıl ve birleşen dava bakımından davacı, davalı Kurum tarafından gönderilen ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava asıl dava ile 2012/34266 ve 2012/34265 sayılı ödeme emirlerinin iptali, birleşen dava ile 2013/45864 ve 2013/45866 sayılı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; dava konusu ödeme emirlerinin 2010/12-2013/1 dönemlerine ilişkin olduğu, davcacının …10. Noterliğinden 02.06.2010 tarihli hisse devri sözleşmesi ile dava dışı borçlu … Ltd Şti’nin %10 hissesini devir aldığı anlaşılmaktadır.
Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 297. maddesinde hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği düzenlenmiş olup, birleşen dava hakkında bir karar verilmemesi isabetsiz görülmüştür.Yapılacak iş; birleşen davada işin esasına girilerek, ilgili deliller toplanarak, dosyada mevcut bilgi ve belgeler birlikte değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre olumlu-olumsuz karar vermekten ibarettir. Ayrıca, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesine 16/06/2009 tarihinde yürürlüğe giren 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesiyle eklenen cümlede “Şu kadar ki hazırlanan tarifede; genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü yer almaktadır.
Kabule göre de; yukarıdaki düzenleme karşısında maktu vekalet ücreti yerine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi hatalıdır.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde temyiz eden ve sıfatına göre SGK vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.