Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2018/1961 E. 2019/420 K. 24.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1961
KARAR NO : 2019/420
KARAR TARİHİ : 24.01.2019

MAHKEMESİ:İş Mahkemesi

TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, 01/11/2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine, birikmiş aylıklarının yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının 01/07/1994 tarihinden Tarim Bağ-Kur sigortalılığının başladığına dair kesinleşen mahkeme kararı da dikkate alınarak tahsis talep tarihi olan 17.02.2012 tarihi itibari ile yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.Mahkemece, bozma ilamına uyulup, davanın kabulü ile, davacıya 01/03/2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, davacıya yaşlılık aylığı bağlanması gereken 01/03/2012 tarihinden itibaren ödenmeyen aylıkların 01/06/2016 tarihinden itibaren ödemenin yapılacağı tarihe kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmiştir.Bozmaya uyulduğu halde, bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. 9.5.1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır.Mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen 16/02/2015 tarihli karar Dairemize ait 22/10/2015 gün ve 2015/9500 Esas, 2015/19092 Karar sayılı ilamı ile “ davacının teslim ettiği ürün bedellerinden sonra prim kesintisi yapılıp yapılmadığı veya ürün teslimi bulunup bulunmadığı araştırılarak, bunlara ilişkin belgeleri getirtmek,buna ilişkin belgelerin bulunamaması halinde davacının zorunlu bağ-kur sigortalı kabul edildiği süreler dışında kalan dönem dışında ödediği primlerin, ödemeye başladığı tarihlerden sonra karşıladıkları süre kadar davacının 1479 sayılı Yasa kapsamında isteğe bağlı sigortalı kabul edilerek çıkacak sonuca göre yaşlılık aylığı şartlarını değerlendirmekten ibarettir. “ gerekçesi ile bozulduğu ancak bozma ilamı doğrultusunda gerekli araştırma yapılmaksızın sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemece bozma ilamı doğrultusunda davacının ürün teslimi ve ürün bedellerinden prim kesintisi yapılmaması durumunda yaptığı ödemelerinin, ödeme tarihinden itibaren ileriye doğru karşıladığı süre ile sınırlı olarak davacının isteğe bağlı sigortalı olduğunu kabul edip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu dikkate alınarak, davacının yaptığı ödemelerin ileriye yönelik hangi süreleri kapsadığı araştırılmaksızın, eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.Yapılacak iş; dosyadaki mevcut delillerin yetersiz olduğunu kabul ederek, Dairemizin, 22/10/2015 gün ve 2015/9500 Esas, 2015/19092 Karar sayılı ilamında belirtilen şekilde araştırma yaparak elde edilecek delillere göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,24.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.