Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2018/169 E. 2019/230 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/169
KARAR NO : 2019/230
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

MAHKEMESİ:İş Mahkemesi

TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, 30.04.2000 tarihinden itibaren Tarım Bağkurlu olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının 30/04/2000 tarihinden itibaren 2926 sayılı Yasa’ya göre Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile “davacının 01/05/2000-03/11/2010 tarihleri arasında 2926 Sayılı Kanun’a tabi Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine” karar verilmiştir.Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davalarında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması yada ürün tesliminin olması tek başına davanın kabulü için yeterli değildir. Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti için öncelikle bir prim kesintisinin (tevkifat) bulunması gerekir. Yine bu prim kesintisini (tevkifatı) takip eden yıllarda, tarımsal faaliyete ilişkin olarak, hangi tarımsal ürünlerin yetiştirildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği, bu ürünlerden prim kesintisinin yapılıp yapılmadığı gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir.Öte yandan ilk prim kesintisini izleyen yıllarda, prim kesintisi (tevkifat) veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilip, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 04/11/2010-20/10/2012 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, 06/11/1995 tarihinden itibaren Ziraat Odası kaydının devam ettiği, davacının aidiyetini istediği 30/4/2000 ve 31/07/2003 tarihli müstahsil makbuzlarında sadece “…-… yazdığı, davacıya ait olduğunu gösterir başkaca kimlik bilgisinin bulunmadığı, davacıdan başka çok sayıda … olduğu ve bunlardan bir kaçının davacı gibi Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu anlaşılmaktadır.Somut olayda, söz konusu tevkifatların davacıya aidiyeti yeterince araştırılıp açıklığa kavuşturulmadığı gibi bunlardan başka prim kesintisi olmaması sebebi ile tevkifatların davacıya ait olduğunun belirlenmesi durumunda dahi davacının ancak 01/05/2000-31/12/2003 tarihleri arasında sigortalı kabul edilebileceği göz önünde bulundurulmadan karar verilmiş olması hatalıdır.Yapılacak iş, ihtilafı dönemde davacı gibi Tarım Bağ-Kur sigortalısı olan … isimli sigortalıları tespit edip usulüne uygun olarak davaya dahil etmek üzere davacıya süre vermek, söz konusu müstahsil makbuzlarının kendilerine ait olup olmadığı, müstahsil makbuzlarını düzenleyen kişilere ürün teslim edip etmedikleri konusunda beyanlarını almak, delillerini ibraz etmeleri için süre vermek, söz konusu tevkifatların davacıdan başka bir … bakımından sigortalılık kazandırıp kazandırmadığını davalı Kurumdan sormak, tevkifatların davacıya ait olup olmadığı hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde ortaya koyulduktan sonra, davacıya ait olduğunun anlaşılması durumunda, başkaca tevkifatın bulunmaması sebebi ile ancak 01.05.2000-31.12.2003 tarihleri arasında sigortalı kabul edilebileceğini göz önünde bulundurarak sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.