Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2018/14 E. 2019/194 K. 17.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/14
KARAR NO : 2019/194
KARAR TARİHİ : 17.01.2019

MAHKEMESİ:İş Mahkemesi

TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, işyerini 5510 sayılı Kanunun 81. maddesi gereğince yararlandığı desteğin 11.01.2013-11.01.2014 tarihleri arasında 1 yıl süre yararlandırılmamasına ilişkin Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacı işverenlikte yapılan denetim esnasında sigortasız işçi çalıştırıldığı gerekçesiyle Kuruma yapılan bildirim ve prim ödemesi esnasında 5510 sayılı Kanun’un 81/1-(ı) bendi kapsamında 01/02/2013 ila 31/01/2014 dönemleri arasındaki %5 oranındaki prim teşvikinden yararlandırılmaması işlemiyle ilgili Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.Mahkemece, Dairemizin 01/03/2016 tarih, 2015/20864 Esas ve 2016/3273 Karar sayılı Bozma İlamı üzerine davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı SGK’ya yapılan ihbar üzerine davacı vakıfta yapılan denetim esnasında … isimli kişinin sigortasız çalıştırıldığı iddiasıyla tutanak tutulduğu, 22/02/2013 tarih 2013/43/BY sayılı denetim raporunda davacı işverenlik hakkında idari para cezası uygulanması gerektiğinin ve 5510 sayılı Kanun’un 81/1-(ı) bendi gereğince % 5 puanlık prim teşvikinden yararlandırılmaması gerektiğinin belirtildiği, davacı işverenlik hakkında uygulanan 3.914,40 TL idari para cezasının iptali istemiyle … 9. İdare Mahkemesi’ne açılan davanın 2013/511 E. 2014/223 K. sayılı ilamıyla reddine karar verildiği, kararın …Bölge İdare Mahkemesi denetiminden geçerek kesinleştiği, denetim esnasında tutulan tutanakta sigortasız çalıştırıldığı iddiasıyla dinlenilen …’in 40 nolu odada … isimli kişiye baktığını, geçici olarak burada çalışacağını, hastanın bakım servisine alınacağını, bu servise alınınca işinin biteceğini beyan ettiği, tutanakta …’in 978,00 TL aylık aldığının belirtildiği ancak aylığın kimin tarafından ödendiğinin araştırılmadığı, aynı tutanakta davacı işveren vakfa ait huzurevi başhemşiresi …’ın beyanının da aynı doğrultuda olduğu, aynı başhemşirenin ve hasta bakıcı …’un mahkemece dinlenildiği, beyanlarında … isimli bir çalışanlarının olmadığını, bu kişinin … isimli kişinin bakımı için …’ın oğulları tarafından görevlendirildiğini ve ücretinin oğulları tarafından ödendiğini, zaman zaman gelip yardım ettiğini beyan ettikleri, bozmadan sonra mahkeme tarafından davacıya yazı yazılarak …’e ait tüm kayıt ve belgelerin gönderilmesinin istenildiği, davacı tarafından şahsa ait herhangi bir kayda ve belgeye rastlanmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.Somut olayda, bozmadan sonra davacı vakıf tarafından …’e ait herhangi bir kayda rastlanmadığının bildirildiği anlaşılmakta ise de vakfa ait kayıt ve belgeler üzerinde mahkeme tarafından inceleme yapılmadan ve …’e yapılan ücret ödemesinin kim tarafından yapıldığının belirlenmesi hususunda yeterli araştırma yapılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.Yapılacak iş, davacı vakfa ait kayıt ve defterleri bilirkişi vasıtasıyla incelemek ve … adına yapılan bir ücret ödemesi olup olmadığını belirlemek, … ile …’nın çocuklarının beyanlarını alarak ücretinin kim tarafından hangi vasıtayla ödendiğini araştırmak ve sonucuna göre karar vermekte ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.