Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2017/5961 E. 2018/9176 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5961
KARAR NO : 2018/9176
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

MAHKEMESİ : ………… Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi…………ın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
………… Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
………… Mahkemesi kararının davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

KARAR

DAVACI VEKİLİ :
Davacı vekili, davalılardan … tarafından çeşitli işlerde alüminyum ……….. işlerinde çalıştırıldığını, diğer davalı … yanında sigortalı gösterildiğini, iş kazası nedeniyle malul kaldığını ifade ederek toplam 64.354,20TL maddi ve 25.000,00TL manevi…………ın davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
DAVALI … VEKİLİ :
Müvekkilinin bu kaza nedeniyle sorumlu tutulamayacağını, kusuru kabul etmediğini, ………… ………… tarafından kendisine kusur atfedilmediğini ve davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
DAVALI … :
Usule uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI :
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 64.354,20TL maddi, 15.000,00TL manevi…………ın, 14.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine; davalı … aleyhine açılan davanın reddine karar vermiştir.
………… MAHKEMESİNİN KARARI :
İstinaf yargılaması üzerine, HMK m. 353/1-b.1 maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir.
DAVACI VEKİLİNİN TEMYİZİ :
Davacı vekili, davalılardan …’un işveren olduğunu, onun aracılığıyla birçok işte müvekkilinin çalıştığını, bu davalının olay yerinde bulunduğunu ve kazada ihmalinin olduğunu, davalı … yönünden davanın reddedilmesi halinde maktu vekalet ücreti verilmesi gerektiğini, bu itirazların istinaf dilekçesinde de dile getirildiğini ifade ederek kararın bozulması gerektiğini savundu.
TEMYİZ İNCELEMESİ :
Temyiz edenin sıfatına, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici sebeplere, temyiz kapsamına ve nedenlerine göre davacı vekilinin, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğine göre, 14.04.2012 tarihli olayın ………… ………… tarafından iş kazası olarak kabul edildiği, %18 oranında meslekte kazanma güç kayıp oranının söz konusu olduğu ve davalı …’ın işveren olarak tespit edildiği; davacıya iş kazası gelirinin bağlandığı ve istirahatli süreler için geçici iş göremezlik ödemesinin yapıldığı; alınan kusur raporuna göre davalı işverenin %70, davacı kazalı işçinin %30 kusurlu kabul edildiği; hesap raporu alınarak maddi zararın tespit edildiği; davacı vekili tarafından TBK m.55 kapsamında gerekli indirimin yapılması ile ıslah talebinde bulunulduğu; ilk derece mahkemesi tarafından ıslaha uygun şekilde maddi…………a karar verildiği, manevi…………ın ise kısmen kabulü ile 15.000TL manevi…………ın davalı işveren …’dan tahsiline, diğer davalı … yönünden ise kusuru bulunmadığından davanın reddine ve lehine 9.898,33TL vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Karar tarihinde geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2. Maddesinde “Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen önşartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyledavanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımdayazılı avukatlık ücretine hükmolunur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda; davalı … aleyhine açılan davada, bu davalı aleyhine kusur yüklenmemesi nedeniyle ret kararının verildiği gözeterek adı geçen davalı lehine tek ve maktu vekalet ücreti verilmesi gerekirken, bu düzenlemeye aykırı olarak nispi vekalet ücretine karar verilmesi hatalı olmuştur.
O halde, temyiz talebinde bulunan davacı vekilinin bu hususu amaçlayan temyiz itirazı kabul edilmelidir ve hüküm bozulmalıdır.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, varılan sonucun doğru olduğu kabul edilerek ve vekalet ücreti hususunda hata yapıldığı gözetilerek, HMK’nun 370/2. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ :
Yukarıda açıklanan nedenlerle; ………… ………… Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi’nin 26.04.2017 tarih, 2017/272E, 2017/514K sayılı esastan red kararının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi Kararının Hüküm fıkrasındaki 8. bentte yer verilen;

“Davalı … kendisini Avukat ile temsil ettirdiğinden dosyanın karara çıktığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık ücret tarifesi gereğince belirlenen 9.898,33 TL. ücreti vekaletin, davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,” paragrafının silinmesiyle yerine,
“Davalı … kendisini Avukat ile temsil ettirdiğinden dosyanın karara çıktığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık ücret tarifesi gereğince belirlenen 1.800,00TL ücreti vekaletin, davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine” rakamının ve sözcüklerinin yazılmasına,
hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de ………… Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.12.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.