Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2017/5394 E. 2019/320 K. 22.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5394
KARAR NO : 2019/320
KARAR TARİHİ : 22.01.2019

MAHKEMESİ:İş Mahkemesi

TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen 49.835,23 Liranın davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi ve davacı vekilince de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 22/01/2019 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı vekili Avukat … ile karşı taraf vekili Avukat …geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü, ve aşağıdaki karar verildi.
KARAR
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici nedenlere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, asıl dava dosyası açısından 49.835,23 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminata ilişkin birleşen davanın ise zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, kaza tarihinin 18/02/2004, asıl dava tarihinin 08/10/2010, birleşen dava tarihinin 08/09/2014, ıslah tarihinin 08/09/2014 olduğu, davalı tarafın hem ek davaya karşı hem de ıslah talebine karşı zamanaşımı def‘i ileri sürdüğü, ancak mahkemece bu zamanaşımı defi değerlendirlmeden verilen ilk kararın Dairemiz’in 12/12/2016 tarih ve 2015/17266 Esas, 2016/14948 Karar sayılı ilamı ile davalı tarafın hem ek davaya karşı hem de ıslah talebine karşı ileri sürdüğü zamanaşımı definin değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verildiği, bozmaya uyan mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ıslah istemi açısından asıl davanın açılması ile birlikte zamanaşımının tüm alacak tutarı açısından kesileceği kabulünden hareketle ıslaha yönelen zamanaşımı definin reddine karar verildiği, birleşen dosya açısından ise zamanaşımı definin kabul edildiği anlaşılmaktadır.Uygulamada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkar olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı nedenlerle geleceğe bırakılması anlamına gelir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından da benimsenmiş ilkeye göre, kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması, saklı tutulan kesim için zamanaşımını kesmez, zamanaşımı, alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktarı için kesilir.
Öte yandan İş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi amacıyla açılan maddi ve manevi tazminat davalarında; zamanaşımı süresi gerek olay tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu’nun 125. maddesi ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı yasanın 146. maddesi gereğince haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır.
Dava konusu olayda, davacı bakımından değişen ve gelişen bir durumun söz konusu olmadığı dikkate alındığında, olayla birlikte zararın öğrenildiği ve zamanaşımının başlangıç tarihinin olay tarihi olduğu yönündeki mahkeme kabulü isabetlidir. Buna karşılık, asıl dava dosyası açısından kısmi davanın ancak dava konusu edilen (dava dilekçesinde belirtilen) miktar açısından zamanaşımını kestiği gözden kaçırılarak yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.Yapılacak iş, davacı tarafın ıslah isteminin zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermekten ibarettir.O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 2.037,00 TL duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 22/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.