Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2017/5332 E. 2019/20 K. 14.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5332
KARAR NO : 2019/20
KARAR TARİHİ : 14.01.2019

MAHKEMESİ:İş Mahkemesi

TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacılar, iş kazası sonucu maluliyetten doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlerle temyiz kapsam ve nedenlerine göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,2-Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalı ile yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, davacı kazalı açısından taleple bağlı kalınarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, davacılar eş ve çocuklar açısından ise manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.Dosya kapsamından davacının yargılamaya konu iş kazası sonucu %10,20 oranında sürekli iş göremezliğinin bulunduğu ve iş kazasının meydana gelişinde davacı sigortalının %10, davalının %90 oranında kusurlu oldukları, mahkemenin 26/12/2014 tarih ve 2011/350 Esas, 2014/1130 Karar sayılı ilk kararının Dairemiz’in 03/03/2016 tarih, 2016/2300 Esas, 2016/3454 Karar sayılı kararı ile kazalı yararına takdir edilen manevi tazminatın fazla olduğu, yine kazalı için hesaplanan maddi zarar tutarından Kurum tarafından ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin davalı işverene rücu edilebilir kısmının tenzil edilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verildiği, mahkemece bozma ilamına uyulmasından sonra yapılan yargılama sırasında yeni bir bilirkişi hesap raporu alınarak sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.Usuli kazanılmış hak, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin yada tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
Kazanılmış haklar Hukuk Devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar Anayasanın 2.maddesinde açıklanan “Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir” hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez.Somut olayda, davacı tarafın Dairemizce bozulmasına karar verilen ilk derece mahkemesi kararını temyiz etmemesi nedeniyle davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak durumu ve bozma ilamının kapsamı dikkate alınarak, geçici iş göremezlik ödeneğinin bozulmasına karar verilen ilk hükme esas bilirkişi hesap raporunda belirlenen zarar tutarından tenzil edilmesi gerekirken yeniden hesap raporu alınarak sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.Yapılacak iş, 26/12/2014 tarihli ilk hükme esas alınan bilirkişi hesap raporunda belirlenen maddi zarar tutarından Kurum tarafından davacı sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin davalı işverene rücu edilebilir kısmını tenzil etmek ve oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine,
14/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.