YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5278
KARAR NO : 2018/9543
KARAR TARİHİ : 20.12.2018
MAHKEMESİ : ………… ………… Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasındaki tespit davası nedeniyle ………… Mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı, davalılardan Kurum vekilince de duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, temyiz konusu hükme ilişkin dava, HMK’nun 369. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR
A)Davacı İstemi:
Dava, davacının davalı şirket işyerinde 17/02/2004-26/11/2013 tarihleri arasında geçen ve Kurum’a bildirilmeyen hizmet sürelerinin ve aylık net 4.750 TL ücret karşılığında çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
B)Davalılar Cevabı:
Davalı Kurum vekili tarafından iddianın yöntemince ortaya konulması gerektiği, davalı şirket vekili tarafından hak düşürücü sürenin söz konusu olduğu, 26/04/2004 tarihli işe giriş bildirgesi üzerinde davacının imza kaydının da mevcut olup, davacının bu tarihte iş başı yaptığının sabit olduğu, davacının prime esas kazancının Kurum’a eksiksiz olarak bildirildiği belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep olunmuştur.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararı:
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile “davacının davalı işverene ait işyerinde; 26/04/2004 ve 30/04/2004 tarihleri arasında 5 gün, günlük 18.321.000 TL kazançla çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine” şeklinde karar verilmiştir.
D) ………… Başvurusu :
Davacı vekili tarafından sunulan ………… başvuru dilekçesi ile davacının net 4.750,00 TL olduğunu gösteren 2013/06.-09. ayı maaş bordrolarının dikkate alınması gerektiği, gerekçeli karar yazılırken bu bordroların hüküm kurmaya elverişli bulunmamasının sebebinin belirtilmediği, davacının davalının yanından ayrıldıktan sonra girdiği dava dışı işyerinde dosyaya sunulan imzalı ücret bordrolarından da anlaşılacağı üzere ortalama 4.000 TL ücret ile işe başladığı, davalı işyerinde bütün çalışanların asgari ücretle ve aynı veya birbirine çok yakın miktarlarda ücretle çalışıyor olduğunun kabulünün hayatın akışına aykırı olacağı, bu durumun davalı iş yerinde prime esas kazançların gerçek ücret üzerinden gösterilmediğini net bir şekilde açıkladığı, hüküm kurulurken delillerin değerlendirilmesinde hataya düşüldüğü, sunulan bir takım delillerin hiç dikkate alınmadığı, savunma haklarının kısıtlandığı belirtilerek açılan davanın kabul edilerek ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
Davalı işyeri vekili tarafından sunulan ………… başvuru dilekçesi ile hak düşürücü sürenin söz konusu olduğu, tanıkların tespitine hüküm kurulan sürelerde davacının çalışmalarını hatırlamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının bu süreye ilişkin çalışma iddiasını ihtilafa yer vermeyecek şekilde ispat edemediği belirtilerek ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
Davalı Kurum vekili tarafından sunulan süre tutum talebini içeren ………… başvuru dilekçesi ile ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
E)………… Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
………… Mahkemesince “ilk Derece Mahkemesince verilen karar usul ve yasaya ve dosya kapsamına uygun olduğu” gerekçesiyle;
“Davacı vekili ile davalı şirket ve davalı Kurum vekilinin ………… başvurularının esastan reddine” şeklinde karar verilmiştir.
F)Temyiz:
Davacı vekili tarafından sunulan dilekçe ile ………… başvuru dilekçesinde yer alan itirazlar yinelenmek suretiyle kurulan hükmün bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
Davalı Kurum vekili tarafından sunulan dilekçe ile davacının davasını ispat edemediği, Kurum’un aleyhine olarak yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedilemeyeceği belirtilerek kurulan hükmün bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
G) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Kurum vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı işyerince düzenlenmiş 26/04/2004 tarihli işe giriş bildirgesinin davacı adına düzenlenmiş olup bildirgenin Kurum kayıtlarına intikal ettiği, davacıya ait hizmet cetvelinden 01/05/2004-26/11/2013 tarihleri arasında davalı işyerince en son 1.685 TL üzerinden Kurum’a prime esas kazanç bildiriminde bulunulduğu, davalı işyerinin 01/09/1995 tarihinde Kanun kapsamına alındığı, davalı şirket yetkilisinin ıslak imzasını içeren 2013/6-9 aylarına ilişkin ücret ödeme pusulalarında ücretin net olarak 4.750 TL olarak belirtilmiş olduğu, ihtilaf konusu dönem bordrolarının getirtildiği, yapılan emsal ücret araştırmaları neticesi alınan yazı cevaplarının dosyaya sunulduğu, komşu işyeri araştırmasına ilişkin yapılan araştırma neticesi kolluk tarafından düzenlenen tutanak ile Kurum tarafından düzenlenen yazı cevabı ve eklerinin dosyaya sunulduğu, alınan bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu, duruşmalarda davacı tanıkları ile re’sen belirlenen ihtilaf konusu dönemin bordrolu tanıklarının dinlenildiği, davacının davalı işyerinde “Bilgi İşlem Müdürü” olarak görev yaptığı anlaşılmıştır.
Nitelikli ve tecrübeli bir işçinin, yaptığı işin özelliğine göre asgari ücret üzerinden ücret alması, hayatın olağan akışına aykırıdır. Somut olayda, ıslak imzalı ücret bordroları ve duruşmalarda dinlenen tanık beyanları karşısında davacının iddiasını doğruladığı anlaşılmakla ıslak imzalı ücret bordrosunda yer alan net ücret tutarının brüt tutarı asgari ücrete oranlamak suretiyle bu ücretin asgari ücretin kaç katı olduğu belirlenerek bulunan asgari ücretin katı üzerinden uyuşmazlık konusu olan diğer dönemler için geriye gitmek suretiyle almış olduğu ücretler her bir ay için ayrı ayrı hesaplanarak bir sonuca gidilmesi gerekir iken Mahkemece yazılı şekilde kurulan hüküm hatalı olmuştur.
O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, ………… Mahkemesi’nce hatalı değerlendirme sonucu davacı vekilinin ………… başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup ilk derece Mahkemesi kararının BOZULMASI, temyiz olunan ………… Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten dolayı ORTADAN KALDIRILMASI gerekmiştir.
H)Sonuç:
Temyiz olunan ………… Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin de ………… Mahkemesi’ne gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 20/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.