Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2017/5049 E. 2018/9541 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5049
KARAR NO : 2018/9541
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

MAHKEMESİ : ………… Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

TÜRK MİLLETİ ADINA

K A R A R
A)Davacı İstemi:
Dava, davacının davalı işyerleri nezdinde 09/07/1998 – 20/06/2013 tarihleri arasında geçen ve …………’a bildirilmeyen hizmetlerinin tespiti istemine ilişkindir.
B)Davalılar Cevabı:
Davalı ………… vekili tarafından hak düşürücü sürenin söz konusu olduğu, her bir davalı yönünden davanın tefrikine karar verilmesinin gerektiği, ………… kayıtlarının tetkikinden davacının 09/07/1998 tarihinde verilen işe giriş bildirgesiyle çalışmaya başladığı ve 2005 yılı sonuna kadar verilen birden çok işe giriş bildirgesiyle kısmi süreli ve kesintili olarak çalıştığı, çalışılan sürelerin çalışılmaya başlandığı tarih itibariyle ve çalışıldığı kadarıyla …………’a bildirildiği belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep olunmuştur.
Davalı …vekili tarafından davacının nezdlerinde herhangi bir çalışmasının olmadığı belirtilerek öncelikle husumet yönünden davanın reddine karar verilmesi talep olunmuştur.
Davalılar …………Tic.ve San.Ltd.Şirketi ve ………… Tahm.Tah.Tmz.Taah.Tic.İth.İhr.Ltd.Şirketi vekili tarafından davalı şirketteki işlerin genellikle sezonluk dönemlerde tam kapasite çalışıldığı, 2013 yılına kadar olan dönemde yılın 10.-03. ayları arasında tam kapasite çalışıldığı, 04.-09. ayları arasında ise işlerin azaldığı, işçilerin ücretsiz izne gönderildiği, 07.-08. aylarında ise tüm personelin ücretsiz izne gönderildiği, fazla çalışma yapılmadığı, çalışmanın olmadığı dönem içerisinde davacının sigortalı gösterilemeyeceği belirtilemek suretiyle davanın reddine karar verilmesi talep olunmuştur.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararı:
Mahkemece, davanın kabulü ile “davacının 09/07/1998- 20/06/2013 tarihleri arasında davalı ………… Tic. ve San. Ltd. Şirketi, ………… Tahm. Taah. Tmz. Taş. Turz. ve Tic. Ltd. Şirketi,………………. Tic. ve San. Ltd. Şirketi ve …………Tah. Tmz. Taah. Tic. İth. İhr. Ltd. Şirketinde kesintisiz ve asgari ücretle çalıştığının tespitine …………a bildirilen sürelerin dışlanmasına, tespitine konu dönemde doğacak prim borçlarından …nin diğer şirketler ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun tespitine” şeklinde karar verilmiştir.
D) İstinaf Başvurusu :
Davalı …………Ltd. Şti., ………… Temz. Taah. Tic. İth. Ve İhr.Ltd. Lti,………………. Tic. Ve San. Ltd. Şti. vekili tarafından sunulan istinaf başvuru dilekçesi ile davalı şirketlerin faaliyet kolu kendi aralarında değişik olmakla birlikte diğer davalı … ………… A.Ş’nin faaliyetlerinin dönemlik çalışma düzeni gösterdiği, dönem dönem ise faaliyetlerinin durduğu, bu sebeple işçilerin çalışmalarının eksik gösterildiği iddiasının da gerçeği yansıtmadığı, eksik araştırma ile bu hususa dair herhangi bir tespitin yapılmamasının usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
Davalı ………… vekili tarafından sunulan süre tutum talebini içeren istinaf başvuru dilekçesi ile ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
E)………… Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
………… Mahkemesince “ dosya kapsamı, mevcut delil durumu dikkate alındığında, ilk derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı” gerekçesine dayalı olarak;
“Davalıların istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının (b) bendinin 1’inci alt bendi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine,” şeklinde karar verilmiştir.
F)Temyiz:
Davalı …………Ltd. Şti., ………… Temz. Taah. Tic. İth. Ve İhr.Ltd. Lti,………………. Tic. Ve San. Ltd. Şti. vekili tarafından sunulan dilekçe ile davacının giriş çıkış yaptığı şirketler arasında organik bağ olduğu tespitinin yapılmadığı, birbirinden ayrı iş kolu, gelir ve giderleri olan ve aralarında herhangi bir hukuki ve fiili bir bağ bulunmayan şirketlerin organik bağlı şirketler olarak kabul edilmelerinin hukuken mümkün olmadığı, davalı şirketlerin faaliyet kolu kendi aralarında değişik olmakla birlikte; diğer davalı … ………… A.Ş’nin faaliyetinin dönemlik çalışma düzeni gösterdiği, dönem dönem faaliyetlerinin durduğu, eksik araştırma ile bu hususa dair herhangi bir tespitin yapılmamasının yasa ve usule aykırı olduğu belirtilmek suretiyle kurulan hükmün bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
Davalı ………… vekili tarafından sunulan dilekçe ile hiçbir araştırma yapılmadan eksik araştırma ve incelemeyle kurulan hükmün kurulan hükmün bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
G) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2.maddesine göre bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan ………… ve kuruluşlara işveren, işçi ile işveren arasında kurulan ilişkiye iş ilişkisi denir.
İş Kanunu’nun 2.maddesinin 7.fıkrasına göre bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.
Diğer taraftan, mülga 506 sayılı ………… Kanunu’nun “Üçüncü Kişinin Aracılığı” başlıklı 87. maddesi “Sigortalılar üçüncü bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve bununla sözleşme yapmış olsalar bile, bu kanunun işverene yüklediği ödevlerden dolayı, aracı olan üçüncü kişi ile birlikte asıl işveren de sorumludur. Bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran üçüncü kişiye aracı denir.” hükmünü içermektedir. Görüldüğü üzere, maddede asıl işveren ile alt işveren arasındaki ekonomik ve mali yönden sorumluluk hukukunun sınırlarının belirlendiği, “ Bu kanunun işverene yüklediği ödevler ” tanımlamasının asıl işverene, alt işverenin taraf olduğu hizmet sözleşmeleri nedeniyle açılacak hizmet tespiti davalarında pasif husumet ehliyetini amaçlamadığı anlaşılmaktadır.
01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren ve 506 sayılı Kanunun 87. maddesini yürürlükten kaldıran 5510 sayılı ………………Sigortası Kanununun 12. maddesinin son fıkrasında; asıl işveren, bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği sigortalıları çalıştıran üçüncü kişi olarak tarif edilmiştir. Buna göre; sigortalılar üçüncü kişiler aracılığıyla işe girmiş ve bunlarla sözleşme yapmış olsalar dahi, asıl işveren bu Kanunun işverene yüklediği yükümlülüklerden dolayı alt işveren ile birlikte sorumlu olacaktır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/2. madde ve bendine göre (1086 sayılı HMUK 388. ve 389. maddeleri); hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Somut olayda; davacının çalışmalarının hangi tarihler arasında hangi işveren nezdinde geçtiği hususunda hükmün infazında tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; davacının çalışmalarının hangi tarihler arasında hangi işveren nezdinde geçtiğini davalı şirketlerin Kanun kapsamında kaldığı süreleri de dikkate almak suretiyle tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlemek ve varılacak sonuca göre bir hüküm kurmaktan ibarettir.

O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, ………… Mahkemesi’nce hatalı değerlendirme sonucu davalı taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup ilk derece Mahkemesi kararının BOZULMASI, temyiz olunan ………… Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten dolayı ORTADAN KALDIRILMASI gerekmiştir.
H)Sonuç:
Temyiz olunan ………… Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin de ………… Mahkemesi’ne gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan ………… Tic. San. Ltd. Şti., ………… Tah. Taah. Temiz Taş. Turizm. Tic. Ltd. Şti. ve ………… Nak. Tahm. Tah. Temz. Taah. Tic. İth. İhr. Ltd. Şti.’ne iadesine, 20/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.