Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2017/4526 E. 2019/371 K. 23.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4526
KARAR NO : 2019/371
KARAR TARİHİ : 23.01.2019

MAHKEMESİ:İş Mahkemesi

TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosyadaki temyiz kapsam ve sebeplerine göre davalılar vekillerinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Dava, sigortalının iş kazası nedeni ile açtığı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkemece, 24125,83 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı … Sig. A.Ş. yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) tahsili ile davacıya verilmesine ve 40000,00 TL manevi tazminatın davalılar …Pastik ve Tekstil San. Tic. Ltd. Şti., … Plastik Mutfak Eşyası San. Tic. Ltd. Şti. ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmiştir.İş kazası dayanaklı tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, faiz başlangıcı tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihidir. Somut olayda, dava konusu iş kazasının 22.07.2011 tarihinde meydana geldiği, dava ve ıslah dilekçesi ile talep edilen tazminat istemlerinin her birine olay tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmesinin açıkça talep edildiğinin anlaşılmasına rağmen, Mahkemece verilen tazminatlar yönünden faize hükmedilmemesi doğru olmamıştır.
Mahkemece, yukarıda belirtilen maddi ve hukuksal olgular gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşıldığından hüküm bozulmamalı, yürürlükteki HMK 370/2. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının ilk üç paragrafı tamamen silinerek yerine;“Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile 24.125,83-TL’nin sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden olay tarihi olan 22.07.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı … Sig. A.Ş. yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 40.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 22.07.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve Tekstil San. Tic. Ltd. Şti., … Plastik Mutfak Eşyası San. Tic. Ltd. Şti. ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, manevi tazminatta fazlaya dair istemin reddine,” miktar ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalılara iadesine,23.01.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.