Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2017/3839 E. 2018/9006 K. 06.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3839
KARAR NO : 2018/9006
KARAR TARİHİ : 06.12.2018

MAHKEMESİ : … … … … … Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi

A) Davacının İstemi :
Davacı, 02/10/1991-30/04/1995 ve 29/12/1999-05/04/2002 tarihleri arasında … … sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalının Cevabı :
Davalı Kurum vekili, Kurum tarafından yapılan işlemlerin yasal mevzuata uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) İlk Derece Mahkemesinin Kararı ve Gerekçesi :
Mahkemece, “Yapılan yargılama sonunda davacının … … sigortalısı olduğunun tespitini talep ettiği anlaşılmaktadır. Davacının 02/10/1991 tarihinden itibaren vergi mükellefi olduğu davalı kurum tarafından 01/04/2003 tarihinde yapılan işlem sırasında kurum tarafından bu hususun bilindiği 01/04/2003 tarihinde yürürlükte bulunan 1479 sayılı yasanın 24. Maddesi hükmüne göre ilk sigortalılık tarihi 02/10/1991 olarak tescili gerekirken ilk tescil tarihinin 05/4/2002 olarak belirlenmesinin usulüne uygun olmadığı davacının 02/10/1991 tarihi olarak ilk tescilinin yapılması gerektiği bu nedenle davacının 02/10/1991 – 30/04/1995 tarihleri arasında ki sürenin … … … sigortalısı olarak tespitinin gerektiği ancak 29/12/1999 – 05/04/2002 döneminde vergi kaydı bulunduğunu iddialarını ispatlayamadığından bu dönem yönünden talebin reddine karar vermek gerekmiş açılan davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle “Açılan davanın kısmen kabulü ile 02/10/1991 – 30/04/1995 tarihleri arasında … … ‘lu olduğunun tespitine” karar verilmiştir.
D) İstinaf Başvurusu :
Davalı Kurum vekili, 1479 sayılı Yasanın geçici 18. maddesi ile birlikte diğer yasal şartların gerçekleşmediğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
E) … … … Mahkemesinin Kararı ve Gerekçesi :
… … … Mahkemesi tarafından, “Somut olayda, davalı kurum vekili tarafından 1479 sayılı … … … Kanununun geçici 18.maddesi ileri sürülerek davanın reddi gerektiği istinaf sebebi olarak ileri sürülmüş ise de; geçici 18.madde 02/08/2003 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, davacının ise kuruma 25/04/2003 tarihinde yasanın yürürlüğünden önce başvuruda bulunduğu, 619 sayılı KHK daha sonra iptal edilmiş ise de geçici 18.madde ile getirilen hükümde yer alan 04/10/2000-02/08/2003 tarihleri arasında … … … ‘a başvuran ve 1479 sayılı Yasanın 24.maddesi hükmüne göre geçerli vergi kaydı bulananların hizmetlerinin de kabul edilebileceği dikkate alınarak, ancak davacının 29/12/1999-30/04/2005 tarihleri arasındaki vergi kaydının tanımsız oluşu ile tanıkların bu kısma dair davacının ticari nitelikteki faaliyeti konusunda net bildirimde bulunmayışları hususu da dikkate alınarak, yukarıda açıklanan gerekçelerle neticede İlk Derece Mahkemesi kararı yerinde görülmekle, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle “Davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine” karar verilmiştir.
F) Temyiz :
Davalı Kurum vekili, Kurum tarafından yapılan işlemlerin yasal mevzuata uygun olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
G) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
11/09/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Yasanın 64. maddesi ile 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. Maddesine eklenen 3. fıkra ile, “31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer … … mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce … … Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.” hükmü getirilmiştir.
Hukuk yargılamasında, mevzuatın yürürlüğe girdiği tarihten önceki olayların hukuki sonuçlarına, bu olaylar hangi mevzuat yürürlükte iken gerçekleşmişse kural olarak o mevzuat hükümleri uygulanır. Mevzuatın yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılmış olan işlemlerin hukuken bağlayıcı olup olmadıkları ve sonuçları, bu tarihten sonra dahi, yapıldıkları sırada yürürlükte bulunan mevzuata göre belirlenir.
Somut olayda, dava 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7/3. maddesinin yürürlük tarihinden sonra açılmış olup davacının davalı Kuruma başvurusunun bulunup bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Söz konusu hüküm gereğince Kuruma başvuru yapılması dava şartı olup davacının Kuruma başvuru yapıp yapmadığının belirlenmesi gerekmektedir.
Yapılacak iş, davacının dava açmadan önce Kuruma başvurusunun bulunup bulunmadığını araştırmak, Kuruma başvuru yapmadığının anlaşılması halinde dava şartı yokluğundan usulden davanın reddine karar vermek, Kuruma başvuru yaptığının anlaşılması halinde ise şimdiki gibi karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabul edilmesi ve temyiz olunan … … … Mahkemesinin kararının yukarıda yazılı sebeplerden dolayı ORTADAN KALDIRILMASI, ilk derece mahkemesinin kararının BOZULMASI gerekmiştir.
H) Sonuç :
Temyiz olunan … … … Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de … … … Mahkemesine gönderilmesine, 06/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.