Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2017/3650 E. 2017/6706 K. 25.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3650
KARAR NO : 2017/6706
KARAR TARİHİ : 25.09.2017

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, meslek hastalığı sonucu maluliyetten doğan maddi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

K A R A R
1- Dosyadaki yazılara, temyiz edenin sıfatına ve temyiz kapsam ve nedenlerine göre davacı taraf vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, meslek hastalığı fark maluliyeti nedeniyle sigortalının maddi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece 2.139,03 TL maddi tazminatın maluliyetin artışının tespit tarihi olan 06/12/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından Mahkemece verilen 08/10/2015 tarih 2015/117 E.- 2015/624 K. sayılı bir önceki kararın Dairemizin 20/06/2016 tarih ve 2016/4693 E, 2016/10200 K sayılı ilamı ile bozulduğu,Yerel Mahkemece bozmaya uyulduğu anlaşılmaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.3.2002 gün ve 1/119-135 sayılı kararında da belirtildiği üzere; bozma kararına uyması ile Mahkemenin bozma kararı doğrultusunda işlem yapma yükümlüğü doğar. Bu ilke Usul Kanunun dayandığı ana esaslardan olup kamu düzeni ile ilgilidir. Yargıtayın bozma kararına uymuş olan Mahkemenin, bozma gereğince değerlendirme yaparak yeni hükmünü tesis etme zorunluluğu vardır.
Bu açıklamalardan olarak Yerel Mahkeme her ne kadar Dairemizin yukarıda esas-karar numarası verilen Bozma ilamına uymuşsa da maddi, manevi tazminat davası bakımından uyduğu bozma ilamına uygun bir karar ihdas etmemiştir.
Davacı …’in yargılamanın devamı esnasında 31.03.2015 tarihinde vefat ettiği nüfus kaydından anlaşılmaktadır. Bozma kararında işaret olunduğu üzere davacı müteveffa …’in maddi zararının hesabında maluliyet artış tarihi ile ölüm tarihi arasında yapılan hesaptan TBK’nun 55. Maddesi dikkate alınarak Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan fiili ödemelerin rücu edilebilir bölümünün indirilmesi gerekirken; bozmadan sonra yapılan yargılamada alınan 19/12/2016 tarihli hesap raporuna göre maluliyet artış tarihinden, vefat tarihine kadar yapılan hesaptan davacıya SGK tarafından bağlanan gelirini ilk peşin sermaye değerinin rücuya kabil kısmının tenzil edilmek suretiyle uyulan bozma ilamına aykırı karar verildiği anlaşılmıştır.
Yapılacak iş, davacı …’in maluliyet artış tarihi ile ölüm tarihi arasındaki zararından TBK’nun 55. Maddesi dikkate alınarak Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan fiili ödemelerin rücu edilebilir bölümünü indirmek ve sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, uyulan bozma kararına aykırı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacılara iadesine,
25.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.