Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2017/3340 E. 2018/8257 K. 14.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3340
KARAR NO : 2018/8257
KARAR TARİHİ : 14.11.2018

MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Batı 2. İş Mahkemesi

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine davacı ve davalı vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin ileri sürdüğü diğer istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden reddine,
B)Davalı vekilinin manevi tazminatın miktarına dair istinaf başvurusunun kabulü ile … 2. İş Mahkemesinin 2015/85 E.- 2016/522 K. sayılı kararının bu yönden düzeltilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
KARAR
1- Taraf vekillerinin maddi tazminata yönelik temyiz itirazları incelendiğinde;
Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-(a) maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/2 maddesinde ”Birinci fıkranın (a) bendindeki kararlarda alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, kırk bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebilir ” denilmektedir.
Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararlar için kesinlik sınırı, karar tarihi 02.12.2016-31.12.2016 tarihleri arasında 40.000 TL, 01.01.2017-31.12.2017 tarihleri arasında 41.530,00-TL, 01.01.2018 tarihinden sonra verilen karar için 47.530,00 TL’dir.
Mahkemece verilen 20.12.2016 tarihli kararda maddi tazminat isteminin kabulü ile 3.214,90 TL, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL’ye hükmedildiği, taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nce verilen 06.03.2017 tarihli karar ile ”HMK’nın 353-(1) b)1 maddesi gereğince; Davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmediğinden esastan reddİne, HMK’nın 353-(1) b)2 maddesi gereğince; davalı vekilinin ileri sürdüğü diğer istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden reddine, davalı vekilinin manevi tazminatın miktarına dair istinaf başvurusunun kabulü ile … 2. İş Mahkemesinin 2015/85 E.- 2016/522 K. sayılı kararının bu yönden düzeltilmesine, davanın kısmen kabulüne, kismen reddine, maddi tazminat talebinin kabulü ile; 3.214,90 TL Maddi tazminatın kaza tarihi olan 28/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, manevi tazminat yönünden fazla istemin reddine karar verildiği ve bu kararın taraf vekillerince temyize getirildiği anlaşılmakla, hükmedilen maddi tazminat miktarının karar tarihi itibariyle 41.530,00 TL’lik temyiz sınırının altında kaldığı açıktır.
O halde Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddi tazminat yönünden temyiz kabiliyeti olmayıp, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının H.M.K.’nun 362/1-a maddesi uyarınca KESİNLİKTEN REDDİNE,
2- Taraf vekillerinin manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine, Bölge Adliye Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, taraf vekillerinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 14.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.