Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2017/3232 E. 2018/8316 K. 15.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3232
KARAR NO : 2018/8316
KARAR TARİHİ : 15.11.2018

MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : . İş Mahkemesi

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 355. maddesi gereğince kamu düzeni yönünden hmk 353/1-b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, maddi tazminatın kabulüne, manevi tazminatın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1- Manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-(a) maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/2. maddesinde; ”Birinci fıkranın (a) bendindeki kararlarda alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, kırk bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebilir.” denilmektedir.
Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararlar için kesinlik sınırı, karar tarihi 20.07.2016-01.12.2016 tarihleri arasındaki ilamlar için 25000 TL, 02.12.2016-31.12.2016 tarihleri arasında 40000 TL, 01.01.2017-31.12.2017 tarihleri arasında 41530 TL ve 01.01.2018 tarihinden sonra verilen kararlar için 47530 TL’ dir.
Dava dilekçesi değerlendirildiğinde; davacı için 20000 TL manevi tazminat isteminde bulunulduğu, mahkemece verilen 13.12.2016 tarihli kararda 15000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine hükmedildiği, davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince verilen 22.03.2017 tarihli kararda kamu düzeni yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak maddi ve manevi tazminatlar hakkında aynı hükmün tesis edildiği, ancak davalının harçtan muaf olması sebebi ile harç alınmasına yer olmadığına hükmedildiği ve bu kararın davalı vekilince temyize getirildiği dikkate alındığında, hükmedilen manevi tazminat miktarının karar tarihi itibariyle 40000 TL’lik temyiz sınırının altında kaldığı açıktır. O halde Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti olmayıp, davalı vekilinin temyiz itirazlarının 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a ve 2, 366 ve 352. maddeleri uyarınca REDDİNE,
2- Maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 15.11.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.