Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2017/2897 E. 2018/8498 K. 20.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2897
KARAR NO : 2018/8498
KARAR TARİHİ : 20.11.2018

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 1. İş Mahkemesi

TÜRK MİLLETİ ADINA
K A R A R
A)Davacı İstemi :
Dava, davacının 01.03.2008-28.05.2008 tarihleri arasında davalı iş yerinde hizmet akdine dayalı olarak geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
B)Davalı Cevabı :
Davalı … Kurumu Başkanlığı vekili, çalışma iddiasının yöntemince ispatının gerektiğini ileri sürmüştür.
Davalı şirket vekili ise, işe girişiyle birlikte davacının çalışmasının kuruma bildirildiği, davanın haksız olduğu, işçilik alacağı davasında davacının işe başlangıcını 01.03.2008 tarihi olarak değil Nisan 2008 olarak belirttiği, beyanlarının çelişkili olduğunu belirtilerek haksız davanın reddini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Karar Özeti :
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulü ile davacının 01/04/2008 ile 28/05/2008 tarihleri arasında davalı … Nakliye Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nde aralıksız olarak çalıştığının ve 2008 Nisan ayında 30 gün, 2008 yılı Mayıs ayında 28 gün eksik çalışma bildirimi yapıldığının tespitine, 2008 yılı Mart ayı yönünden talebin reddine karar verilmiştir.
İstinaf başvurusu :
Davalı işveren vekili; Davacının işçilik alacakları davasında, ıslah ile işe başlangıcını kurum kayıtlarındaki gibi kabul ettiği, davacının işe başlangıcına dair bir çok belge imzaladığı, komşu iş yeri tanıklarının davacıyı tanımadığı, ikinci tanık listesi sunma yasağına aykırı davrandığı, …’den sonra işe başladığının bilirkişi raporu ile sabit olduğu gerekçeleriyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı Kurum vekili; Davanın ispatlanmadığı, resmi belge bulunmadığı, tanık sözlerine itibarla hüküm kurulduğu ve aleyhlerine hüküm kurulmaması gerektiği gerekçeleriyle istinaf yoluna başvurmuştur.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi :
davacı tarafça 01/03/2008-28/05/2008 tarihleri arasında davalı şirkette çalışmış olduğu iddiasıyla hizmetin tespiti talep edilmiş ise de; davacının Kocaeli 1. İş Mahkemesinin 2010/417 Esas nolu dosyasına vermiş olduğu dava dilekçesinde açıkça 2008 yılı Nisan ayında çalışmaya başladığını belirtmiş olması, yine SGK’ya başvurusunda da aynı davacının davalı şirkette Nisan 2008 tarihinde çalışmaya başladığına dair beyan ve ikrarları dikkate alındığında davacının 2008 yılı Mart ayı talebi ile ilgili talebinin reddine dair mahkeme kararı Dairemizce de uygun görülmüş; davacının 01/04/2008-28/05/2008 tarihleri arasında davalı iş yerinde çalıştığının tespitine ilişkin İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karar Dairemiz tarafından da yerinde görülmekle, davalı şirket vekili ile SGK vekilinin istinaf başvurularını esastan reddine karar verilmiştir.
E)Temyiz :
Davalı Kurum ve davalı işveren vekilleri, istinaf başvuru gerekçelerini tekrarlayarak mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesi bu tip hizmet tesbiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa iş yerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde iş yerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.09.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Somut olayda, davacı ve bir kısım tanıklar davacının 20.05.2008 tarihinde iş yerinde kaza geçirdiğini belirttikleri halde, kazaya ilişkin hastane belgeleri getirtilerek davacının kaza geçirip geçirmediği, geçirmiş ise ne kadar süre raporlu olduğu belirlenip bu süre dışlanmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir
Yapılacak iş, davacının 20.05.2008 tarihinde kaza geçirdiği iddiası bulunduğundan kazaya ilişkin hastane belgelerini getirtmek, kaza geçirdiği ve varsa raporlu olduğu süreleri belirlemek, tespit edilen bu süreleri çalıştığının tespitine karar verilen hizmet sürelerinden dışlamak suretiyle hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Davalı Kurum ve davalı işveren vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı ORTADAN KALDIRILMASI, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
H)SONUÇ :
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan Yuvam Apartmanı Yöneticiliği’ne iadesine 13.11.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.