Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2017/1792 E. 2018/9196 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1792
KARAR NO : 2018/9196
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

MAHKEMESİ : ………… Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi

TÜRK MİLLETİ ADINA
K A R A R

A)Davacı İstemi :
Dava, davacının 25.10.2015-13.08.2010 tarihleri arasında davalı iş yerinde geçen hizmet sürelerinin ve ücretinin tespiti istemine ilişkindir.
B)Davalı Cevabı :
Davalı … vekili, çalışma iddiasının yöntemince ispatının gerektiğini ileri sürmüştür.
Davalı şirket vekili ise, davacının …………i değil işyerinde fatura kesilmesi işlerini takip eden ………… olduğunu, bildirimlerinin tam olarak yapıldığını belirtilerek haksız davanın reddini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, kesinleşen ücret alacağına ilişkin karar ve tarafları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporuna itibarla davanın hükümde yazıldığı şekilde kısmen kabulüne karar verilmiştir.
………… başvurusu :
Davalı işveren vekili; Mahkeme kararının gerekçesiz olduğu, şirketle ilgili olmayan bilgisayar çıktısı yazılar ve ………… kayıtlarının dikkate alındığı, 2005 yılında henüz şirketin kurulmamış olduğu, alacak davasında belirlenen miktarın çok altında bir miktar için davacı ile anlaştıkları ve kendilerinin temyizden ferafat ettiği gerekçeleriyle ………… yoluna başvurmuştur.
D)…………Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi :
“Dosya tetkikinden, davalı kurum tarafından gönderilen belgelerden ……………… 35. Cadde No:10/12 K:2 ………… adresinde kurulu ………… sicil nolu ……………… Tic. AŞ’nin 01/02/2006 tarihinde, yine adreste kurulu ………… sicil nolu………… Hizmetleri Ltd. Şti.ünvanlı işyerinde 01/01/2009 tarihinde kanun kapsamına alındığı, yine dosyadaki delillerin tetkikinden davacının davalı kurumun ………… sicil nolu sigortalısı olup, dava konusu dönemde 01/02/2006 tarihinde ………… sicil nolu ……………… Tic. AŞ’ye girişinin 05/01/2009 tarihinde bu işyerinden çıkışının, 01/01/2009 tarihinde 1191243 sicil nolu davalı işyerine girişinin 13/08/2010 tarihinde çıkışının olduğu, bu tarihler arasındaki davacının çalışmalarının kurum kayıtlarında ayda 30 gün üzerinden eksiksiz olarak yer aldığı, davacının dilekçesinde belirttiği 25/10/2005 tarihi ile 31/01/2006 tarihleri arasındaki çalışması hususunda bir kaydın bulunmadığı, ticaret sicil kayıtlarına göre ……………… Tic. AŞ’nin 1998 yılında kurulduğu, şubat 2004 de adının değiştiği,………… Hizmetleri Limited Şirketinin ise 03/12/2008 tarihinde ticaret siciline tescilinin yapıldığı, 12/10/2005 tarihinden 28/09/2001 tarihine kadar her iki şirketin adreslerinin ortak olduğu (Örnek İş Merkezi No:10-12), 28/09/2011 tarihinde ………… Şirketinin taşındığı, ………… Şirketinin aynı adreste kaldığı, her iki şirketin ortakları arasında organik bağı gösterir bir ilişkinin evrak üzerinde görülmediği ancak dava konusu dönemin tamamında ………… Şirketinin, kuruluşundan sonra ise ………… Şirketinin aynı adreste faal oldukları, işcilik alacakları davasında da dava konusu dönemi kapsar biçimde çalışmaya göre kıdem tazminatları hesaplanmış olup kararın kesinleşmesi hususuda dikkate alınarak, ayrıca davalı şirketin 2008 yılında tescil edildiği savunulmakla birlikte, yine dosyada mevcut ………… kayıtlarına göre 2005 kasım -2008 aralık dönemleri arasında davacı adına ………… Şirketi adlı işverenlikçe maaş ödemesi yapıldığı, bu durumda da maaş ödemeleri de 2005 yılından beri ………… Şirketinden ödendiği için her iki şirket arasında organik bağın mevcut olduğu, davacının mevcut delil durumu ile dinlenen tanık beyanları da dikkate alındığında, davalı şirkette 25/10/2005 tarihnden itibaren çalıştığı kanaatine varılmıştır.
Yine, dosya kapsamına göre sigorta kayıtlarından, davacının prime esas ücretlerinin asgari ücret civarında yattığı görülmekle birlikte, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen hesap ekstresinde davacının ücretinin 2009/12-2010/8.aylarında net olarak 1.250 TL olarak belirtildiği, hesap ekstresinde şirket yetkili imza ve kaşesinin bulunmadığı, ancak ………… 3. İş Mahkemesinin 2011/972 Esas nolu dosyası üzerinden yapılan davanın yargılaması sonucunda verilen 2012/1145 Karar sayılı karar da davacının 25/10/2005-13/08/2010 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde en son 1.886,05 TL ücretle çalıştığının tespit edildiği belirlenmekle birlikte, mahkemece dinlenen tanıkların da davacının prime esas ücreti konusunda asgari ücretin üzerindeki çalışma iddiasını doğruladıkları, bu durumda tanık beyanları ile davacının sunduğu hesap ekstresinin yazılı delil başlangıcı haline geldiği, davacının ücretinin mevcut delil durumuna göre kurum kayıtlarında görüldüğü gibi askeri ücretle olmadığı, davalı şirket vekili tarafından davacının maaş ödemelerinin ……………… Şubesindeki hesabına yatırıldığı ifade edilmiş ise de; ……………… Şubesinden mahkemeye gönderilen ………… kayıtlarının 05/01/2014 tarihli bilirkişi ek raporunda da ayrıca incelendiği, yine dava konusu edilen hususlarda ve ………… dilekçesinde ileri sürülen hususların, dosyadaki delil durumu çerçevesinde ve hükme esas alınan bilirkişi raporlarında da irdelendiği, neticede mevcut delil durum ile dosya kapsamına göre hükmede esas alınan 03/06/2016 tarihli son bilirkişi ek raporu içeriğine göre, neticede 25/10/2005-31/01/2006 tarihleri arasında davacının tespiti gereken çalışma süresinin 95 gün olduğu, bu süreler dışındaki sürelerin kurum kayıtlarında eksiksiz yer alması nedeniyle, tespiti yapılacak başkaca bir sürenin bulunmadığını, eksik olduğu anlaşılan hizmet süresi ile ilgili aksine delil bulunmadığından 95 günlük prime esas ücretin asgari kazançla olacağı kanaatiyle, ancak yine yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde davacının prime esas ücreti ile ilgili hüküm fıkrasında belirtilen diğer dönem ve ücretler itibariyle ise, kurum kayıtlarının düzeltilmesi gerektiği kanaatiyle mahkeme kararının yerinde olduğu, ayrıca ………… vekilinin ………… sebebine göre, kurumun dava tarihine göre davada taraf olması ve yargılama gideri ile avukatlık ücretinden sorumlu tutulması gerekirken, feri müdahil olarak kabulü ile bunlardan sorumlu tutulmaması hatalı ise de, davalı şirketin ………… dilekçesinin kapsamına göre bir eksiklik olarak görülmediğinden, neticede ………… istemlerinin esastan reddine” karar verilmiştir.
E)Temyiz :
Davalı Kurum ve davalı işveren vekilleri, ………… başvuru gerekçelerini tekrarlayarak mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Somut olayda, dinlenen davacı ve davalı tanık beyanlarına göre davacının uyuşmazlık konusu dönemde davalı işyerinin …………isi olduğu açıktır. Şirketin muhasebesini tutan ve Kurumla olan ilişkide resmi belgeleri düzenleyen yetkili kişi olduğu gözetildiğinde hizmetinin eksik bildirildiğini ve bordrolardaki ücreti aşan miktarda ücret talep etmesi mümkün değildir. Buna göre, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Davalı Kurum ve davalı işveren vekillerinin ………… başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, ………… başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan temyiz olunan …………Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı ORTADAN KALDIRILMASI, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
G) SONUÇ :
Temyiz olunan …………Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de …………Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı …’ne iadesine, 11/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.