Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2017/1757 E. 2018/8458 K. 20.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1757
KARAR NO : 2018/8458
KARAR TARİHİ : 20.11.2018

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 13. İş Mahkemesi

TÜRK MİLLETİ ADINA
K A R A R
A) Davacı İstemi;
Davacı vekili davalı şirketler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğunu, davacının davalılara ait inşaatta günlük 80,00-TL yevmiye ile demirci ustası olarak çalıştığını, geçirdiği iş kazası sonucu malül kaldığını belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
B) Davalı Cevabı;
Davalı şirketler ve birleşen dava dosyasında davalı olan davalı … Sigorta A.Ş. vekilleri ayrı ayrı davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
C) İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi:
“Davacının ……Ltd. Şti.nden iş alan …..Ltd. Şti.’nde Demirci ustası olarak çalışmakta iken yürüme yolu olarak yapılan ahşap rampa iskelenin çökmesi sonucu iş kazası geçirerek yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde mahkememizce alınan 27.01.2016 tarihli bilirkişi raporunda Davalı …..Ltd.Şti. Nin %47, davalı Asıl işveren ……Ltd.Şti nin A.Ş iş ortaklığının % 20, davacının %30 …..Ltd Şti yetkilisi …’ ın %3 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, bilirkişi raporunun içeriği ve mahkememizde dinlenen tanık beyanları ile rapor içeriğinde işveren tarafından alınması gerektiği belirtilen önlemler ve yapılması gereken işlemlere göre rapor içeriğinin olayın oluş şekline uygun olduğu kanaatine varıldığından bu yönde başkaca inceleme ve araştırma yapılmasına gerek görülmemiş, iş kazası sonucu davacının %8,1 oranında maluliyetinin gerçekleştiği, maluliyet oranına göre ve davalıların kusur durumuna göre alınan aktüerya konusunda uzman bilirkişi raporunda maddi zararının 55.645,77 TL olduğunun tespit edildiği, raporda yasal düzenlemelere aykırı bir husus bulunmadığı her ne kadar sigorta şirket tarafından sorumluluklarının bulunmadığı belirtilmiş ise de … …A.Ş iş ortaklığı tarafından yapılan… Sigorta Poliçesinin 4. Maddesi kapsamında sorumluluğu bulunduğu görülmekle 55.645,77 TL zararın davalı sigorta şirketi poliçe limiti ile sorumlu olmak üzere davalılardan tahsiline,
Davacının meydana gelen olay nedeniyle duymuş olduğu elem ve acıdan dolayı, manevi tazminat da talep etmiş olması sebebi ile meydana gelen olay nedeni ile davacının duymuş olacağı elem ve acı da dikkate alınarak, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu’nun 47.maddesi ile, 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56.maddesi hükümleri uyarınca bir miktar manevi tazminata da karar verilmesi gerektiği ve olayın oluş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile kusur durumları ve paranın satın alma gücü de dikkate alınarak, takdiren 15.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiştir ” şeklinde belirtilmiştir.
D) İlk Derece Mahkemesi Kararı:
“1-Davacı tarafça açılan asıl ve birleşen davanın KISMEN KABULÜ ile, 55.645,77 TL maddi tazminat ve 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi poliçe limiti ile ve sadece maddi tazminattan sorumlu olmak üzere kaza tarihi olan 21/06/2013 tarihinden itibaren ve sigorta şirketi için birleşen dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte,Davalılardan Müteselsilen Alınarak Davacıya Verilmesine, ” karar verilmiştir
E)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi;
“Davalıların istinaf sebepleriyle sınırlı şekilde yapılan inceleme sonucunda dosya kapsamına ve ceza dosya kapsamına uygun alınmış kusur bilirkişi raporu yerinde olup davalı inşaat şirketlerinin alt ve üst işveren sıfatı ile iş güvenliği konusunda gerekli önlemleri almayarak kazanın oluşumunda kusurlu oldukları, maddi tazminat yönünden alınan bilirkişi raporunun da istinaf denetimine uygun bulunduğu, olay sebebiyle davacının maluliyeti % 10 un altında olduğundan kendisine sürekli iş göremezlik gelirinin bağlanmadığı, geçici iş göremezlik gelirlerinin hesaplama esnasında kayda alındığı, bu itibarla maddi tazminat talebine ilişkin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, davalı sigorta şirketinin de poliçe kapsamında ve poliçe limiti oranında maddi tazminattan sorumluluğu bulunduğu, manevi tazminat miktarının da kusur durumu, meydana gelen zarar ve hakkaniyet gözetilerek mahkemece uygun şekilde takdir edildiği anlaşılmakla davalıların istinaf taleplerinin ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” şeklinde belirtilmiştir.
F) Bölge Adliye Mahkemesi Kararı:
“1-… 13. İş Mahkemesinin 2015/50 Esas 2016/496 Karar sayılı ve 06/10/2016 tarihli kararına davalı vekilinin yaptığı istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b/1 maddesi gereğince Esastan Reddine,” şeklindedir.
G)Taraf Vekillerinin Temyiz Nedenleri;
Davalı …-… Şirketi Vekili temyiz dilekçesinde özetle: Davacının inşaata girişi sağlayan yürüme iskeleye demir yüklemesi nedeniyle kusurlu olduğunu, iş bu davada dava harici bulunan şirket yetkilisine kusur verilmesi hatalı olduğunu, sigorta şirketinin temyiz itirazlarının yerinde olmadığını, mahkemece takdir edilen tazminatların fazla olduğunu beyanla kararın bozulmasını,
Davalı … Şirketi Vekili temyiz dilekçesinde özetle: Davacının inşaata girişi sağlayan yürüme iskeleye demir yüklemesi nedeniyle kusurlu olduğunu, maddi tazminatın fazla takdir edildiğini beyanla kararın bozulmasını,
Davalı … Sigorta Vekili temyiz dilekçesinde özetle: …Sigortasının davaya konu iş kazasını teminat altına almadığını, söz konusu kazanın işveren mali mesuliyet sigortası kapsamında olduğundan hakkında açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün hatalı olduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
H) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici sebeplere, temyiz kapsam ve nedenlerine göre davalı … …Enerji Mühendislik AŞ ve … …San Ve Tic Ltd Şti’nin tüm, Davalı … Sigorta A.Ş’nin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava 21/06/2013 tarihli iş kazası nedeniyle sürekli iş göremezliğe uğrayan davacı sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece yukarıda işaret olunduğu üzere asıl ve birleşen dava yönünden maddi tazminat isteminin tam, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulü ile davalı sigorta şirketinin sigorta poliçesi limitiyle sorumluluğuna hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, davalı … şirketi tarafından üstlenilen … Üniversitesi’ne ait bina inşaat işinin bir kısmının Davalı …-… şirketi uhdesine bırakıldığı, davacının davalı … -At Şirketi işçisi olarak çalışırken inşaata giriş çıkışı sağlayan tahta köprüden müteşekkil iskele üzerinden inşaat demirlerini inşaata taşıdığı sırada, tahta iskelenin yüke dayanamayıp çökmesi üzerine 4 metre yüksekten çukura düşerek iş kazası geçirdiği, maluliyetinin %8,1 olarak belirlendiği, iş kazasının gerçekleşmesinde hükme esas alınan kusur raporuna göre davalı asıl işveren … şirketinin %20, davalı alt işveren … -At şirketinin %47, …-… Şirketi Yetkilisi …’ın %3, davacının ise % 30 oranında müterafik kusurunun bulunduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Davaya konu olayda işyerinin Davalı … Sigorta A.Ş.’ne …(Bütün Riskler) Sigortası ile sigortalanmış olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı sigorta şirketinin sigorta poliçesi kapsamında iş bu davaya konu iş kazasından sorumlu olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun’daki tasnife göre inşaat sigortaları, zarar sigortası türlerinden mal sigortası türüne dahildir. İnşaat sigortasıyla sadece inşa edilmek istenen yapı ile yapının inşaatında kullanılan malzeme ve diğer değerler üzerindeki menfaatler teminat altına alınmaktadır.
Nitekim 01/02/2009 tarihinde yürürlüğe girmiş olan …(Bütün Riskler) Sigortası Genel Şartlarının kapsamı A.1 maddesinde “Bu sigorta, konusunu teşkil eden değerlerin teminat müddeti içinde, inşaat sahasında bulunduğu sırada, inşaat süresinde bu poliçede gösterilen istisnalar dışında kalan, önceden bilinmeyen ve ani bir sebeple herhangi bir ziya ve hasara uğraması halini temin eder.” şeklinde tanımlanmıştır.
A.3 maddesi ile Ek Sözleşme ile Teminat Kapsamına Dahil Edilebilecek Kıymetler ve Haller sayılmış olup “d)” bendinde Üçüncü şahısların maruz kalacağı zararlar nedeniyle sigortalıya düşecek hukuki sorumluluklar, bu kapsamda belirtilmiştir.
Genel Şartlar içerisinde “üçüncü şahısların” tanımı yapılmamakla birlikte, “Üçüncü Şahıslara Karşı Malî Mesuliyet Sigortası Genel Şartları”nın 3.A.3 mad­desi gereği, üçüncü kişi terimi, inşaat faaliyetiyle ilgili olarak sigortalı ile herhangi bir sözleşme veya aile ilişkisi içerisinde olmayan herkesi kapsamalıdır. Bu açıdan, inşaat faaliyeti esnasında işçi veya çalışanın uğradığı zararlar, inşaat sigortası teminatının kapsamı dışındadır.

Bu kapsamda iş bu davaya konu poliçede de yer alan “Çapraz sorumluluk” klozunun işçi zararlarını kapsama alıp almayacağı hususunun da açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Çapraz Sorumluluk klozu bağımsız birden fazla müte­ahhidin tek bir sigorta sözleşmesi yapması durumunda birbirlerine göre üçüncü kişi konumuna getirilmesini sağlayan bir klozdur.
Davaya konu sigorta poliçesinin … Şirketi tarafından … Sigorta A.Ş’ne yaptırıldığı, poliçede özetle, … Şirketinin İnşaat Faaliyetini, İnşaat Sigortası Genel Şartları kapsamında (26.450.000 TL), 3. Şahıs Mali Mesluliyt Sigortası Genel Şartları kapsamında (Olay Başı 100.000 TL) ye kadar teminat altına alındığı, poliçenin 4.maddesinde yer alan “Çapraz Sorumluluk Ek Teminatı” ile ilgili olarak Poliçedeki 3. şahıs mali sorumluluk teminatının poliçede adı yazılı sigortalı taraflar için bu taraflardan her biri için ayrı bir poliçe düzenlenmiş gibi geçerli olacağının belirtildiği, ancak bu ek teminatın istisnası olarak Sosyal Sigortalar ve/veya işveren mali mesuliyet sigortası kapsamında sigortalanmış veya sigortalanabilir olan çalışanların veya işçilerin ölümcül olsun olmasın, bedensel yaralanmasından veya hastalanmasında geçerli olmayacağının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olayda, inşaat işyerinin …(Bütün Riskler) Sigortası poliçesiyle davalı … Sigorta A.Ş.’ne sigortalandığı, anılan sigorta poliçesinde inşaat işyerinde gerçekleşen iş kazalarının teminat kapsamında yer almadığı anlaşılmaktadır.
O halde, davalı sigorta şirketi yönünden açılan ve iş bu davayla birleştirilen davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sigorta şirketinin tazminat alacağından sorumlu tutulması hatalı olmuştur. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
G)SONUÇ:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davalı … Sigorta A.Ş.’ne iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalılar … …Enerji Mühendislik AŞ ve … …San Ve Tic Ltd Şti’ne yükletilmesine, 20/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi