Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2016/9918 E. 2017/118 K. 16.01.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/9918
KARAR NO : 2017/118
KARAR TARİHİ : 16.01.2017

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, askerlik borçlanmasının kabul edilerek 01/03/2011 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Davacı, 01.03.2011 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne,davacının murisi …’in 235 gün askerlik borçlanması talebinin kabul edilerek mirasçısı davacıya ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının murisi …’in 08.01.2011 tarihinde vefat ettiği, 03.04.1995-03.01.2011 tarihleri arasında 670 gün 506 sayılı Yasa kapsamında zorunlu sigortalı çalışması bulunduğu,davacının murisinin 09.10.2009-08.01.2011 tarihleri arasında bağkur hizmeti olduğu ve bu hizmete karşılık gelen Bağkur prim borcunu ödemediği tespit edildiğinden 5510 sayılı yasanın Geçici 63.maddesi gereği hizmetin dondurulduğu, borcun ödenmesi halinde 368 hizmet gününü ihya edebileceğinin Kurumun 25.04.2016 tarihli yazısında belirtildiği anlaşılmaktadır.
Hak sahiplerine yönelik ölüm aylığı tahsisinde sosyal güvenlik hukuku ilkelerine göre sigortalının yaşamını yitirdiği tarih itibari ile yürürlükte olan yasal düzenlemenin uygulanması zorunlu bulunmaktadır.
Davacı murisinin ölüm tarihi olan 08.01.2011 tarihinde 5510 sayılı Yasa yürürlüktedir.
5510 sayılı Yasa’nın “Ölüm sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları ” başlıklı 32/2-a maddesinde, Ölüm aylığının en az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde ölüm aylığı bağlanacağı belirtilmiştir.

Somut olayda, davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Yasanın 32’nci maddesine göre 900 gün içinde her türlü borçlanma süresinin hariç tutulması gerektiği, bu kapsamda askerlik borçlanmasının 5510 sayılı Kanun’un 32/2-a maddesi hükmünde öngörülen 900 günün hesabında dikkate alınmasına ve bu şekilde ölüm aylığı alabilmesine yasal imkân bulunmadığı açıktır.
Öte yandan, 2829 sayılı Kanun’un 8/2. Maddesinde ölüm aylığının sigortalının ölmeden önceki son tabi olduğu Kurumca bağlanacağı öngörülmektedir. Dosya kapsamından davacının murisi …’in 1479 sayılı Yasa (5510 SY 4b) kapsamında çalışmaları olduğu da görülmektedir.
Mahkemece, davacının murisinin ölmeden önce son tabi olduğu Kurum belirlenerek buna göre aylık koşullarının oluşup oluşmadığı, bağkur hizmetini ihya etmesi ve hizmet birleştirmesi yapılması durumunda aylığa hak kazanıp kazanmadığı araştırılmadan karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.