Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2016/899 E. 2016/1435 K. 08.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/899
KARAR NO : 2016/1435
KARAR TARİHİ : 08.02.2016

Davacı, yapılan takibe davalı tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin devamına %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davacı Kurum’un aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2-Dava, davacı Kurum’un haksız itirazının iptaline ve icra takibine devam edilmesine, haksız itiraz nedeniyle duran icra takibi dolayısıyla borçlunun en az %40 icra-inkar tazminatına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına karşı “uyma” kararı verilmek suretiyle yapılan yargılama neticesi davanın kabulü ile “borçlu davalının sayılı dosyasında 18.135,90 TL yersiz ödeme alacağı ve 3.079,10 TL işlemiş faiz alacağına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak olan 18.135,90 TL yersiz ödeme alacağına icra takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, asıl alacak olan 18.135,90 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak alacaklı davacı Kuruma ödenmesine” karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, dava konusu alacak hakkında davacı Kurum lehine hükmedilecek olan icra-inkar tazminatı ile ilgili olarak hangi Kanun hükmünün uygulanması gerektiği noktasında toplanmaktadır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 09/11/1988 gün ve 3494 sayılı Kanun’un 1. maddesi ile değişik 67. maddesinin 2. fıkrasında; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, ret veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü yer almaktadır.

02.07.2012 tarihinde ve 6352 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile “2004 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “yüzde kırkından” ibaresi “yüzde yirmisinden” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye “Bu Kanun’da öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hüküm fıkrasının ekleneceği hükme bağlanmıştır. Aynı Kanun’un 38. maddesi ile İİK’na eklenen Geçici 10. maddesine göre, “bu Kanun’un ilgili hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılan takip işlemleri hakkında değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam edileceği” hükmü öngörülmüştür.
Geçici 10. maddesindeki “ takip işlemleri” ibaresini takip talebi olarak anlamak gerekir. Bu durumda 6352. sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden önce yapılmış olan icra takipleri üzerine açılan ve açılacak olan itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatı asgari %40 olarak uygulanacaktır. 6352 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden sonra yapılan icra takipleri üzerine açılacak itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatı asgari %20 olarak uygulanacaktır.
Somut olayda, davacının başlattığı icra takibinin tarihi 03.02.2012 tarihi olup, 6352 sayılı Kanun’un 38. maddesi ile İİK.’na eklenen Geçici 10.maddesi uyarınca, % 40 inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, % 20 inkar tazminatına hükmedilmesi doğru değildir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün icra-inkar tazminatına ilişkin olarak düzenlenen ve 3. bendinde yer alan “%20” rakamlarının silinerek yerine “%40” rakamlarının yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 08/02/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.