YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/777
KARAR NO : 2017/3665
KARAR TARİHİ : 08.05.2017
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 27.10.1975-27.08.1976 tarihleri arasında geçen ve primleri ödenen hizmetlerin sigortalı hizmetten sayılması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava; davacının, çırak olduğu gerekçesi ile davalı Kurum tarafından iptal edilen, 27.10.1975 – 27.08.1976 tarihleri arasında geçen 267 günlük hizmetinin tüm sigorta kollarına tabi olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 1963 doğumlu davacının talep tarihi başında 12 yaşında olduğu, davacı adına … Sanayi işyeri tarafından 27.10.1975 tarihli işe giriş bildirgesinin düzenlendiği ve 07.10.1975 – 27.08.1976 tarihleri arasındaki çalışmalarının davalı Kurum’a bildirildiği, ancak davalı Kurum müfettişi … tarafından düzenlenen 24.09.1979 tarihli raporda; davacının hizmetlerinin bildirildiği … Sanayi işyerinin, 01.06.1974 – 1975/6. ay arası prim matrahı ile Kurum’a bildirilen matrah arasında fark olmadığı halde 1975/7. aydan itibaren sigorta prim matrahı ile Kurum’a bildirilen matrahlar arasında farklılık olduğunun, bunun nedeninin 01.07.1975 – 01.03.1978 tarihleri arasında çalıştırılan çırakların almış oldukları ödeneklerin asgari ücrete tamamlanarak Kurum’a bildirilmesi olduğunun, çalıştırılan çırakların her birisi için Borçlar Kanunu hükümlerine göre çıraklık mukavelesi yapıldığının, 01.03.1978 tarihinden itibaren sigorta prim matrahına esas kazançların Kurum’a aynen bildirildiğinin, 01.07.1975 – 01.02.1978 tarihleri arasında Kurum’a bildirilen çıraklar için yapılan bildirimlerin çıraklar hakkındaki genel müdürlük yazısı gereği iade edilmesinin yerinde olacağının bildirildiği, müfettiş raporu gereği işveren tarafından iptal bordroları verildiği ve davacı ile birlikte 30 kişinin daha çalışmalarının çırak olduklarından bahisle iptal edildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliğinin kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Somut olayda; yeterli araştırma yapılmadan sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; davalı Kurum’dan, müfettiş … tarafından düzenlenen 24.09.1979 tarihli raporun tamamını istemek, müfettiş raporunda bahsi geçen ve davacı ile talep ettiği dönemde hizmetlerinin bildirildiği işyeri arasında imzalandığı belirtilen çıraklık sözleşmesinin bulunup bulunmadığını araştırmak, davacının talep edilen dönemde öğrenci olup olmadığını araştırmak, dinlenilen tanıklar dışında başkaca bordro tanıkları dinleyerek; işyerinin yaptığı işi, davacının çırak olarak çalışıp çalışmadığını, davacının yaptığı işin mahiyetini, üretime katkısının olup olmadığını sorarak toplanan tüm deliller, davacının yaşı ve yaptığı işin mahiyeti de dikkate alınmak sureti ile varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.