YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/735
KARAR NO : 2017/3431
KARAR TARİHİ : 24.04.2017
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 2004 yılı Kasım ayından 15.02.2010 tarihine kadar davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işveren tarafından davacı adına Kuruma bildirilen hizmet bulunmadığı, davalı … adına tescilli işyerine rastlanmadığının Kurumca bildirildiği ,bu nedenle bordro tanığı dinlenemediği anlaşılmaktadır. … Vergi Dairesi cevabi yazısında … (…) işyerinin 20.11.2004-31.05.2011 tarihleri arasında faaliyette bulunduğunun belirtildiği, 20.11.2004 tarihli işe başlamaya ilişkin yoklama fişinde , çalışan işçi bölümünde işverenin kendisinin çalıştığını beyan ettiği, … Vergi Dairesi’nin 25.07.2009 tarihli yoklama fişinin mükellef temsilcisi olarak davacı tarafından imzalandığı, 23.09.2009 tarihli yoklama fişinde ise,işverence iş yerinde sürekli işçi çalışmadığı,işin durumuna göre yevmiyeli işçi çalıştığının belirtildiği, mahkemece komşu işyeri araştırması yapılarak tespit edilen tanıkların dinlendiği,ancak bu tanıkların beyanının çalışma süresini ve niteliğini aydınlatmak bakımından yeterli bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, … Kurumu, zabıta, vergi dairesi ve muhtarlık marifetiyle davalı işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahiplerinin daha ayrıntılı şekilde araştırılıp tespit edilerek yöntemince beyanlarını almak , sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı … Kurumu vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.