Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2016/697 E. 2017/3475 K. 25.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/697
KARAR NO : 2017/3475
KARAR TARİHİ : 25.04.2017

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici sebeplere, temyiz kapsam ve nedenlerine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava 30.07.2009 tarihli iş kazası nedeniyle sürekli iş göremezliğe uğrayan davacı sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; maddi tazminat isteminin kabulü ile 31.922,74 TL maddi, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulü ile 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 326.maddesine göre Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır. Aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise mahkeme yargılama giderlerini, bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verebilir.
HMK’nun 339.maddesine göre ise adli yardım kararından dolayı ertelenen tüm yargılama giderleri ile Devletçe ödenen avanslar dava veya takip sonunda haksız çıkan kişiden tahsil olunur. Adli yardımdan yararlanan kişinin haksız çıkması hâlinde, uygun görülürse yargılama giderlerinin en çok bir yıl içinde aylık eşit taksitler hâlinde ödenmesine karar verilebilir. Düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda, mahkemece verilen kararda adli yardım nedeniyle suç üstü ödeneğinden karşılanan yargılama giderinin yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda taraflar arasında haklılık oranına göre paylaştırılması gerekirken, tamamının davalıdan tahsiline karar verilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
3- Aynı zamanda davada kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine maddi ve manevi tazminat istemi üzerinden vekalet ücreti takdiri yerinde ise de; karar tarihinde yürürlükte bulunan …’nin 10/2.maddesi hükmüne aykırı olacak şekilde reddedilen manevi tazminat istemi üzerinden davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın hüküm kurulması bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK’nun 370/2. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A) Kararın Hüküm fıkrasının 4 nolu bendinin çıkartılarak yerine “Suç üstü ödeneğinden karşılanan toplam 1.500,00 TL. yargılama giderinin tarafların haklılık oranına göre 1.200 TL’sinin davalıdan, 300 TL’sinin ise davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına;
B) Kararın Hüküm fıkrasının 7.bendinden sonra gelmek üzere 8.bendinin ihdas edilerek: “Manevi tazminat talebinin reddedilen kısmı dikkate alınarak karar tarihinde geçerli …’nin 10/2.maddesine göre 1.500 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine
25.04.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.