Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2016/5980 E. 2017/8057 K. 19.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5980
KARAR NO : 2017/8057
KARAR TARİHİ : 19.10.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı ve feri müdahil vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

K A R A R
Dava, davacının davalı Kooperatif nezdinde geçen hizmetlerinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile “davacı …’ın 1990-1991-1992-1993 yıllarında 5 Temmuz – 5 Ekim tarihleri arasında davalı Toprak – Su Kooperatif Başkanlığı’nda çalıştığının tespitine” karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli, daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; 05/07/1990 ve 2.06/1994 tarihli işe giriş bildirgelerinin farklı sigorta sicil numaraları ile davacı adına davalı Kooperatif tarafından düzenlenmiş olup Kurum kayıtlarına intikal ettiği, ihtilaf konusu dönem içerisinde 21.06.1994-30.09.1997 tarihleri arasında davalı Kooperatif nezdinde geçen hizmetlerin kesintili olarak Kurum’a bildirildiği, davalı Kooperatif’in 20.06.1974 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa kapsamında olduğu, ihtilaf konusu 1990/1-1994/3 dönemine ait bordroların dosyaya sunulduğu, duruşmalarda bordrolarda kısmî dönem çalışma kaydı da bulunan davacı tanıklarının dinlendiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davacının çalışmalarının geçtiğini ileri sürdüğü işyeri Kooperatif olup denetime tabi bir işyeridir. Bu nedenle davalı işyerinde resmi kayıtlara dayanılması ve ücretlerin yazılı belge ile ödenmesi esastır. Kurum’a bildirilmeyen dönemlerdeki ücret belgeleri ve bu dönemde davacıya ücret ödenip ödenmediği, ödeme yapılmışsa kim tarafından ödendiğinin araştırılması gerekir.
Öte yandan dava, 6552 sayılı Kanun’dan önce 30.07.2013 tarihinde açılmış olup anılan Kanun’un 64. maddesi gereğince davalı Kurum’un davanın açıldığı tarihte fer’i müdahilliği söz konusu değildir.
Yapılacak iş, öncelikle Kurum’un iş bu davada feri müdahil değil davalı olduğunu kabul etmek, ihtilaflı döneme ait ücret tediye bordrolarının ve puantaj kayıtlarının tamamının aslını veya onaylı ve okunaklı örneklerini getirtmek, ücret ödeme bordrolarında davacının imzasının bulunup bulunmadığını saptamak, davacının işyeri özlük dosyasının eksiksiz ve onaylı bir örneğini işyerinden istemek, davalı Kooperatifin dava ile ilgili yetkili şef, amir, müdür, muhasebe çalışanı gibi yetkili kişilerini dinlemek, davacının dönem bordrolarındaki çalışmalarının dışındaki dönemde ücretini ne şekilde aldığını araştırmak, bu dönemde çalıştığına ve ücret aldığına ilişkin belgeleri getirtmek, davacının çalışmalarına ilişkin kayıtların davalı Kooperatif nezdinde bulunmamasının haklı ve izah edilebilir bir nedene (sel, yangın v.b. nedenlerle kaybolması gibi) dayanması halinde dinlenen tanık beyanlarına itibar etmek ve kural olarak denetime tabi olan davalı işyerinde ücret alma iddiasının yazılı belgelerle ispat edilebileceği göz önünde bulundurularak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.