Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2016/4980 E. 2017/234 K. 19.01.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4980
KARAR NO : 2017/234
KARAR TARİHİ : 19.01.2017

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, hizmet başlangıç tarihinin 01.09.1994 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

KARAR

Dava, davacının Tarım Bağ-Kur sigortalılık başlangıç tarihinin 01/09/1994 olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne, davacının Tarım Bağ-Kur sigortalılık başlangıç tarihinin 01/09/1994 olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı adına 15/05/1998, 15/05/1999, 15/05/2000, 15/06/2000 tarihlerinde prim tevkifatlarının bulunduğu, davacının 02/03/2011 tarihli başvurusuna istinaden prim tevkifatı gereğince 01/06/1998 tarihi itibariyle tescilinin yapıldığı ve 16/05/2011 tarihinde 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında başlayan sigortalılığı nedeniyle 15/05/2011 tarihinde çıkışının yapıldığı, davacının 6111 sayılı Yasa kapsamında yapılandırmadan yararlanarak prim borçlarını ödediği, davacının 01/09/1994 tarihinden itibaren …Odası kaydının bulunduğu, 09/07/2012 tarihli Denetmen Raporunda davacının …Odası kaydının usulüne uygun tutulmadığının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davalarında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması ya da ürün tesliminin olması tek başına davanın kabulü için yeterli değildir. Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti için öncelikle bir prim kesintisinin (tevkifat) bulunması gerekir. Yine bu prim kesintisini (tevkifatı) takip eden yıllarda, tarımsal faaliyete ilişkin olarak, hangi tarımsal ürünlerin yetiştirildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği, bu ürünlerden prim kesintisinin yapılıp yapılmadığı gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir.
Öte yandan ilk prim kesintisini izleyen yıllarda, prim kesintisi (tevkifat) veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilip bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
11.09.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Yasa’nın 58. maddesiyle 5510 sayılı Yasa’ya aşağıdaki geçici 54. madde eklenmiştir. Geçici 54. maddesinin 2. fıkrasında; “…4 üncü ve 7 nci maddeler ile 2926 sayılı Kanun’un 2 nci, 5 inci ve 9 uncu maddelerine göre kayıt ve tescili yapılanların, sigortalılık tescil ve sürelerine esas tarımsal faaliyetleri ile ilgili kurum ve kuruluş üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine sigortalılıkları geçersiz sayılarak iptal edilenlerin, tescillerinin yapıldığı tarihten 31/12/2010 tarihine kadar geçen sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31/12/2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla, 4 üncü maddenin birinci -fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılır. Ancak, tevkifat kesintisine binaen geriye dönük yapılan tescillerden, tevkifatın yapıldığı tarihte ziraat odası kaydı bulunmayan, daha sonra geriye dönük tesis edilen kayıtlar geçerli kabul edilmez.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, davacı sigortalılık başlangıç tarihinin 01/09/1994 olduğunun tespitini talep etmiş olup, mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş ise de, Tarım Bağ-Kur sigortalılığında bir günlük sigortalılık süresinin tespiti mümkün değildir. Sigortalılık hakkı kamu düzeniyle ilgili olup, bu haktan vazgeçilemez. Öte yandan tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu kendi adına ve hesabına tarımsal faaliyette bulunmaktır. Bu şekilde tarımsal faaliyette bulunmak ise belli bir zaman dilimini gerektirmektedir. Kaldı ki, bir gün süreyle tarımsal faaliyette bulunduğunun kabulü, hayatın olağan akışına da aykırıdır. Ayrıca, davacının …Odası kaydının usulüne uygun tutulmadığının belirlenmesinden sonra Kurumun davacının hangi tarihlerdeki sigortalılığını kabul edip hangi dönemi iptal ettiği de belirlenmemiştir.
Yapılacak iş, davacının talebini açıklattırıp hangi tarihler arasında Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespitini istediğini belirlemek, davacının …Odası kaydının usulüne uygun tutulmadığı gerekçesiyle Kurum tarafından hangi tarihlerdeki sigortalılığının kabul edilip hangi dönemin iptal edildiğini Kurumdan sormak ve 11/09/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Yasa’nın 58. maddesiyle 5510 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 54. maddeyi de göz önünde bulundurarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.