Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2016/3405 E. 2017/5852 K. 06.07.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3405
KARAR NO : 2017/5852
KARAR TARİHİ : 06.07.2017

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 11.01.1995-15.05.2011 tarihleri arasında davalı işyerinde geçen kesintisiz ve sürekli çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile “davacının davalı Okul Aile Birliği Derneği’nde 23/09/1996-30/10/2001 tarihleri arasında 1387 gün ve asgari ücret ile çalıştığının tespitine, fazla istemin reddine,” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Davada sıfat, tarafın dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Taraf ehliyeti dava şartlarından olup yargılamanın her safhasında re’sen gözönünde tutulması gerekir. Taraf sıfatının bulunmaması halinde dava, sıfat yokluğundan (husumet yönünden) reddedilecektir.
Hizmet tespiti davalarında, davacının tespitini istediği çalışmanın geçtiği işyerinin sahibi olan gerçek ya da tüzelkişi işveren, … ile zorunlu dava arkadaşıdır. Hal böyle olunca, işveren dışındaki gerçek ya da tüzelkişilere bu davada husumet yöneltilemez
Somut olayda, Mahkemece hükmün davalı Okul Aile Birliği Derneği aleyhine kurulduğu anlaşılmakla Okul Aile Birliği’nin ayrı bir tüzel kişiliği olmayıp eldeki davada … yönünden bir karar vermek gerekir. Kaldı ki davada taraf haline getirilmekle …’nın da gerçek işyeri sahibi olduğu hususu Mahkeme’nin de kabulündedir. Bu doğrultuda, Mahkemece hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum ve davalı işyeri vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.