Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2016/3220 E. 2017/6416 K. 18.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3220
KARAR NO : 2017/6416
KARAR TARİHİ : 18.09.2017

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı …Ş. vekili tarafından duruşmalı, davalı Şireci … San. Ve Tic. A.Ş. vekili tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici sebeplere, temyiz edenin sıfatına ve temyiz kapsam ve nedenlerine göre, davalı ve dahili davalı … Genel … A.Ş. vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava 17.01.2013 tarihli iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan …lının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, maddi tazminat istemine yönelik olarak davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulü ile 120.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı taraftan tahsiline karar verilmiştir.
Dosya kapamındaki bilgi ve belgelere göre davacının davalı Şireci … San ve Tic. A.Ş. nezdinde halaç ustası olarak çalışırken sol kolunu makine dişlilerine kaptırması neticesinde %64 oranında malul kalacak şekilde iş kazası geçirdiği, SGK tarafından olayın iş kazası kabul edildiği, davacının olayın gerçekleşmesinde %20 oranında müterafik kusurunun bulunduğu, davacı ve davalı işveren şirket vekillerinin maddi tazminat istemi hakkında haricen anlaştıklarını ve bu kısım yönünden davanın konusuz kaldığını beyan etmiş oldukları anlaşılmıştır.
Davanın, davalı Şireci … San ve Tic. A.Ş.’ne karşı açıldığı yargılamanın devamında … Genel … A.Ş.’nin davaya dahil edilerek yargılamaya devam olunduğu anlaşılmıştır.
Gerek karar gerekse işlem tarihinde geçerli olan 6100 sayılı HMK’da dahili dava diye adlandırılan bir müessese bulunmamaktadır. Açılmış bir davada üçüncü bir kişinin davalı olarak gösterilmesi istenirse harcı ödenerek o kimse hakkında usul hükümlerine uygun bir dava açılması gerekir.
Hal böyle olunca da, hakkında usulüne uygun biçimde açılmış bir dava bulunmayan dahili davalı … Genel … A.Ş. hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir
3- Aynı zamanda iş kazası tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin, bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince almamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır.
Bu ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına hüküm altına alınan 120.000,00 TL manevi tazminatın fazla olduğu açıkça belli olmaktadır.
O halde, davalı ve dahili davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle, BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine , 18.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.