Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2016/3204 E. 2017/4627 K. 30.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3204
KARAR NO : 2017/4627
KARAR TARİHİ : 30.05.2017

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarınında esas kazanç ve gerçek ücret arasındaki farkın faiziyle tespitiyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, davacının 23.12.2010-01.06.2013 tarihleri arasında aylık net 1300 TL ücretle davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya ait iş yerinde 11/02/2011-01/04/2011, 02/01/2012-30/01/2012 tarihleri arasında da hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının tespitine, 01/10/2011 tarihinden sonraki dönemde asgari ücretin 1.6432 katı ücretle çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtayın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Aynı şekilde 506 sayılı Yasanın 77. maddesinde prime esas gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Gerçek ücretin işçinin yaşı, kıdemi, mesleki durumu dikkate alınarak, emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret göz önünde tutularak belirlenmesi gerektiği Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir. 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa’nın 80.maddesinde de benzer düzenlemeye yer verilmiştir.
Nitelikli ve tecrübeli bir işçinin, yaptığı işin özelliğine göre asgari ücret ile çalışması hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu durumda işveren tarafından asgari ücret üzerinden düzenlenen belgelerin aksinin kanıtlanamayacağı düşünülemez.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının ihtilaflı dönemde 1.4.2010- 20.12.2010 arası …nolu işyeri, 1.4.2011- 1.1.2012 arası … nolu işyeri ( davalı işyeri), 30.1.2012- 7.1.2013 arası …nolu işyeri, 8.1.2013- 15.8.2013 arası … nolu işyerinde sigortalı olarak çalıştığı, bildirimlerinin asgari ücret üzerinden yapıldığı, davalı işyeri ile …sicil nolu işyeri dışındaki dava dışı işyerleri arasında organik bağ bulunduğu, dönem bordrolarının gönderildiği, Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı’ nın emsal ücret araştırmasına ilişkin cevabında, inşaat ile ilgili işlerde çalışan sanatkarlar ( elektrikçiler hariç) meslek grubunda çalışanların 2010 yılı Kasım ayında aylık ortalama brüt ücretinin 1025 TL, 2010 yılı yıllık ortalama brüt kazancının ise 13.043 TL olduğunu,…. Demir doğramacılar odası ise cevabında, aliminyum dış cephe giydirme ustasının alacağı ücretin ortalama asgari ücret olup ustanın durumuna göre 1500 TL’ ye kadar çıkabileceğini belirttiği, davacı, davalı ve bordro tanıklarının dinlendiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının davalı işyerinde yaptığı işin ne olduğu, asgari ücret üzerinde maaş almasının olağan olup olmadığı netleştirilmeden eksik araştırma ile karar verilmesi, ayrıca dava dışı şirketlerin bildirdiği hizmetlerin prime esas kazançlarının tespitine de karar verilmiş olması hatalıdır.
Yapılacak iş, davacının davalı işyerinde geçen çalışmasının tamamına ilişkin ücret bordrolarını getirtmek, davacının yaptığı işi somutlaştırıp netleştirmek, bu konuda davalı işverenin bordrolarında kayıtlı diğer işçilerin beyanına başvurmak, davacının davalı işyerinde tam olarak ne iş yaptığını, görevinin ne olduğunu sormak, davacının daha önceki çalışmalarına ilişkin belgeleri istemek, davacının asgari ücret ile çalışması olağan olmayan nitelikli bir işçi olup olmadığını, nitelikli bir işte çalıştırılıp çalıştırılmadığını belirlemek, asgari ücretle çalışmasının olağan olmadığının belirlenmesi halinde davalı işyerinde 01.10.2011 tarihi sonrası çalışmaları yönünden Türkiye İstatistik Kurumu cevabına göre prime esas kazanç tespitine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.