Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2016/2569 E. 2016/3109 K. 29.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2569
KARAR NO : 2016/3109
KARAR TARİHİ : 29.02.2016

vacı, davalı Kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, borçlu olunmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Mahkemece, konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Somut olayda mahkemece, davalı Kurum tarafından davacıya gönderilen ödeme emrindeki borcun, Başkanlığı’nın 30/09/2015 tarih ve 2481 sayılı yazısı ile ‘ne ait olduğu belirtilerek Belediyece üstlenildiği ve sonrasında Belediye ile davalı Kurum arasında borcun ödenmesi hususunda bir protokol imzalandığı, borcun tamamının Büyükşehir Belediyesi tarafından üstlenildiği ve taksitler halinde ödenmeye başlanıldığı ve bu haliyle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Her ne kadar dava dışı Belediye ile davalı Kurum arasında imzalanan protokol üzerine dava konusu ödeme emirleri iptal edilmiş olması nedeniyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmasa da; davanın açıldığı tarih itibariyle, tarafların haklılık durumu araştırılarak, davacının dava açılmasına sebebiyet verip vermediğinin tespiti ve devamında yargılama giderlerinin hangi taraf üzerinde bırakılacağının belirlenebilmesi için, davacının söz konusu dönemde klüp yönetiminde olup olmadığı ve klüp borçlarından sorumlu olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme, bu yönde hüküm kurulması için yeterli değildir.
Hal böyle olunca, mahkemece, işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.