Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2016/2398 E. 2016/1217 K. 04.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2398
KARAR NO : 2016/1217
KARAR TARİHİ : 04.02.2016

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının, takdiri ve ı’nın onayı ile köy bekçisi ve köy koruyucusu olarak çalıştığı 2000-20013 yılları arasındaki hizmetinin tespiti talebine ilişkindir.
Mahkemece, davalı Sosyal Güvenlik Kurumu aleyhine doğrudan dava açılamayacağı gerekçesiyle bu davalı yönünden açılan davanın pasif husumet nedeniyle reddine; davalı K.. M..nın tüzel kişiliğinin dava tarihinden önce kanunla ortadan kaldırılmış olması nedeniyle bu davalı bakımından da taraf sıfatı bulunmadığından bu davalı yönünden açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı yasa bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Mahkemece, davacının iş vereni olan köy muhtarlığının tüzel kişiliğinin 6360 sayılı kanun ile kaldırılmış olmasına göre, davacının hali hazırdaki iş vereninin ilgili kaymakamlık mı, yoksa ilgili belediye veya il özel idaresi mi olduğu yönünde hiçbir araştırma yapılmamıştır. Diğer taraftan, bu tip hizmet tespiti davalarında SGK yasal hasım olup, mahkemenin davalı Kurumun pasif husumet yokluğu nedeniyle davayı reddetmesi usul ve yasaya açıkça aykırıdır. Gerekçede belirtilen 5521 sk m.7/4 hükmü, davalı Kurumun fer’i müdahil sıfatıyla ilgili olup, Kurumun pasif husumet yokluğu ile bir ilgisi bulunmamaktadır.

Mahkemece yapılacak iş, davanın kamu düzenine ilişkin olduğu göz önünde bulundurularak; köy muhtarı, ihtiyar heyeti üyeleri ve davacı tarafından gösterilen tanıklar dinlenip, sunulan bekçi seçim mazbatasında belirtilen Kaymakamlık onayı ve dosyada bulunan başta hizmet bildirimi ve prim ödemeleri dahil tüm deliller eksik şekilde ilgili yerlerden toplanarak kül halinde ele alınıp, somut olayın özelliği de dikkate alınarak, husumet hususu yeniden etraflıca değerlendirilerek, gerçek hasmın belirlenmesi ve masrafı dosyadaki gider avansından karşılanmak üzere davaya re’sen dahil edilerek ve hizmet tespiti davalarında SGK’nın yasal hasım olduğu gözetilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan maddî ve hukukî olgu ve esaslar gözetilmeden, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeler ile, her iki davalı yönünden yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
04.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.