YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2100
KARAR NO : 2017/4235
KARAR TARİHİ : 22.05.2017
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, yetim aylığına hak kazandığının tespiti ile 11.11.2014 tarihinden itibaren yetim aylığı bağlanmasına, birikmiş aylıkların faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava; eşinden dolayı ölüm aylığı almakta olan davacının, aynı zamanda babasından dolayı da ölüm aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının babasının 25.02.2002 tarihinde vefat ettiği, eşinin ise 17.05.1995 tarihinde vefat ettiği, davacının hem babasının hem de eşinin 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı oldukları, davacının babasından dolayı da ölüm aylığı talep ettiği ve davalı Kurum’ca aylık miktarı yüksek olan eşinden dolayı aylık bağlandığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 68/VI. maddesi hükmüne göre; babasından ölüm aylığı alan kız çocuğunun evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanması halinde bu aylıklardan fazla olanı ödenecektir.
Öte yandan; 506 Sayılı Yasa’ya 02.07.2005 tarih ve 5386 sayılı Yasa ile eklenen geçici 91. madde hükmü, kız çocuklarına 06.08.2003 tarihinden önce bağlanan gelir ve aylıkların kendi çalışmaları dışında sosyal güvenlik kuruluşlarından gelir veya aylık almaları halinde kesilmeyeceği yönündedir.
506 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 91. madde 506 sayılı Yasa’nın 68. maddesini yürürlükten kaldırmamıştır. 06.08.2003 tarihinden önce de yasal engel nedeniyle kız çocuklarına her iki aylığın bağlanması mümkün değildir. Geçici 91. maddede sözü edilen gelir ve aylıklar daha önce yasal engel bulunmaması nedeniyle iki ayrı sosyal güvenlik yasası kapsamında bağlanan aylıklardır.
Hukuk Genel Kurulu’nun 19.04.2017 Tarih ve 2016/21-2548 E, 2017/812 K sayılı kararı, 19.04.2017 Tarih ve 2016/21-2550 E, 2017/811 K sayılı kararı da bu yöndedir.
Mahkemece; 506 sayılı Yasa’nın 68. (5510 sayılı Yasanın 54/5) maddelerini göz ardı ederek davanın reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurması isabetsiz olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 22.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.