Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2016/20597 E. 2017/3650 K. 27.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/20597
KARAR NO : 2017/3650
KARAR TARİHİ : 27.04.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R

Dava, ölümlü iş kazası nedeniyle manevi tazminat talebi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının davasının görevsiz olması nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar kesinleştiğinde dosyanın yetkili ve görevli … İş Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı murisinin 26.05.2013 tarihinde kaza geçirdiği, hizmet döküm cetveline göre 26.05.2013 tarihinde işe girişi, 04.06.2013 tarihinde işten çıkışı, olay günü davalı şirketin 4-a çalışanı olduğu, kurum müzekkeresine göre … işçisi olarak çalışması olmadığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, yapılan işin … ve orman işi olup olmadığı ve çalışmanın 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında kalıp kalmadığı, giderek görevli mahkemenin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup kıyas veya yorum yolu ile genişletilemez yahut değiştirilemez. Taraflarca ileri sürülmese bile mahkemece kendiliğinden dikkate alınmalıdır. İş mahkemelerinin görev alanını hakim, tarafların iddia ve savunmalarına göre değil, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesini esas alarak belirleyecektir. Anılan maddede, işçiyle işveren veya işveren vekili arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıkların İş Mahkemelerinde çözümleneceği hükmü yer almaktadır. Maddede belirtildiği üzere, İş Mahkemesinin görevli olması için şu iki unsurun birlikte gerçekleşmesi koşuldur. a)Uyuşmazlığın tarafları işçi ve işveren (ya da işveren vekili) olmalıdır. b)Uyuşmazlık iş sözleşmesinden (hizmet akdinden) veya İş Kanunundan kaynaklanmalıdır.
Hizmet akdinin unsurlarını belirlemek için 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’ndaki sigortalı sayılanlar ve sigortalı sayılmayanlar kavramlarının açıklanmasında yarar vardır. Anılan Kanunun 4/1-a maddesinde “Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar”ın kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından sigortalı sayılacakları hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun 6/1-ı maddesinde ise; “Kamu idarelerinde ve Kanunun ek 5 inci maddesi kapsamında sayılanlar hariç olmak üzere, … işlerinde veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz işlerde çalışanlar ile tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; tarımsal faaliyette bulunan ve yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, bu Kanunda tanımlanan prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olduğunu belgeleyenler ile 65 yaşını dolduranlardan talepte bulunanlar”ın kısa ve uzun vadeli sigorta kolları hükümlerinin uygulanması bakımından 4 üncü ve 5 inci maddelere göre sigortalı sayılmayacakları belirtilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 4/1-b maddesi gereğince “50’den az işçi çalıştırılan (50 dahil) … ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde, bu kanun hükümleri uygulanmaz.” Kısaca, işçi … ve orman işlerinin yapıldığı bir işyerinde çalışan işçi ise, bu işçi ile işveren ararındaki uyuşmazlığın iş mahkemesinde değil, görevli hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerekir
Bunun dışında 4857 sayılı İş Kanunu’nun 4. maddesinde … ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde çalışanların kanun kapsamına girmeyeceği açıklandıktan sonra, aynı madde de ayrık durumlara yer verilmiştir. Buna göre; “1. … sanatları ile … aletleri, makine ve parçalarının yapıldığı atölye ve fabrikalarda görülen işlerde, 2. … işlerinde yapılan yapı işlerinde, 3. Halkın faydalanmasına açık park ve bahçelerde, 4. Bir işyerinin eklentisi durumundaki bahçe işlerinde,” çalışanların İş Kanunu kapsamında olacakları belirtilmiştir.
Özetlemek gerekirse, … ve orman işletmelerindeki bitki ve hayvan üretimi, bakım ve yetiştirmesi dışında kalan işler İş Kanununa tabidir.
Somut olayda, olayın salt iş kazası sayılması tazminat davasının iş mahkemesinde bakılmasını gerektirmediği gibi, tek başına işe giriş bildirgesi verilmesi iş kanunu kapsamına girmez, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 4/1-b maddesi gereğince araştırma yaparak sonucuna göre karar verilmeliydi
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri de amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 27.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.