Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2016/20465 E. 2017/3622 K. 27.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/20465
KARAR NO : 2017/3622
KARAR TARİHİ : 27.04.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Davacı, murisi …’ın … Bağ-Kur sigortalılığının tespitine, ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacı murisinin prim kesintileri dikkate alınarak … Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile davacıya aylık bağlanması istemine ilişkindir
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına karşı “uyma” kararı verilmek suretiyle yapılan yargılama neticesi davanın kısmen kabulü ile, “davacının eşi …’ın 01/11/2000 – 31/12/2000, 09/06/2006 – 31/12/2007, 13/06/2008 – 31/12/2008 tarihleri arasında … Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, davacının ölüm aylığı bağlanması yönündeki talebinin reddine” karar verilmiştir.
Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, Yasa’nın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
… Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasa’nın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davalarında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması ya da ürün tesliminin olması tek başına davanın kabulü için yeterli değildir. … Bağ-Kur sigortalılığının tespiti için öncelikle bir prim kesintisinin (tevkifat) bulunması gerekir. Yine bu prim kesintisini (tevkifatı) takip eden yıllarda, tarımsal faaliyete ilişkin olarak, hangi tarımsal ürünlerin yetiştirildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği, bu ürünlerden prim kesintisinin yapılıp yapılmadığı gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda, prim kesintisi (tevkifat) veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilip, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, 11/09/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Yasanın 58 maddesiyle 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici 54. madde eklenmiştir. Geçici 54.maddesinin II.fıkrasında; “…4 üncü ve 7 nci maddeler ile 2926 sayılı Kanunun 2 nci, 5 inci ve 9 uncu maddelerine göre kayıt ve tescili yapılanların, sigortalılık tescil ve sürelerine esas tarımsal faaliyetleri ile ilgili kurum ve kuruluş üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine sigortalılıkları geçersiz sayılarak iptal edilenlerin, tescillerinin yapıldığı tarihten 31/12/2010 tarihine kadar geçen sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31/12/2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla, 4 üncü maddenin birinci -fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılır. Ancak, tevkifat kesintisine binaen geriye dönük yapılan tescillerden, tevkifatın yapıldığı tarihte ziraat odası kaydı bulunmayan, daha sonra geriye dönük tesis edilen kayıtlar geçerli kabul edilmez.” hükmü yer almaktadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; bozma ilamı sonrası 21/11/2000, 09/12/2000 ve 13/06/2008 tarihli müstahsil makbuzları ile 26/12/2000, 09/06/2006, 17/06/2007, 19/06/2007, 31/07/2007 tarihli ürün teslimine ait belgelerin dosyaya sunulduğu, ihtilaf konusu dönem içerisinde davacı murisinin teslim ettiği ürünlerden dolayı muris adına düzenlenmiş ve prim kesintisi yapılmış 16/10/2000 tarihli müstahsil makbuzu dışında başkaca prim kesintisinin yapıldığına ilişkin belgenin ibraz edilemediği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; prim kesintisinin yapıldığı 16/10/2000 tarihli müstahsil makbuzuna istinaden davacı murisinin 01/11/2000-31/12/2000 tarihleri arasında … Bağ-Kur sigortalısı olarak tespit edilmesine ilişkin Mahkemece verilen karar yerindedir. Ancak bozma ilamı sonrası dosyaya sunulan müstahsil makbuzlarından prim kesintisinin yapılmadığının ve davacının murisi adına düzenlenen ürün teslimine dair belgelerden ise belgelerin 2006 yılı ve sonrası yıllarda düzenlenmiş olmakla ihtilaf konusu dönem içerisinde ilk prim kesintisinin yapıldığı 16/10/2000 tarihli müstahsil makbuzu ile aralarında uzunca bir sürenin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre davacı murisinin 2006 yılı ve sonrası dönem yönünden de … Bağ-Kur sigortalılığının tespitinin gerektiğine dair Mahkemece yapılan değerlendirme hatalı olmuştur.
Yapılacak iş; davacı murisinin 01/11/2000-31/12/2000 tarihleri arasında … Bağ-Kur sigortalısı olduğunun kabulü ile sair dönem yönünden … Bağ-Kur sigortalılığının tespiti isteminin reddine dair bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın hatalı değerlendirme neticesi yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum’un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.