Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2016/20413 E. 2017/3328 K. 19.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/20413
KARAR NO : 2017/3328
KARAR TARİHİ : 19.04.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının davalı işyerinde 31.12.2006 – 19.02.2014 tarihleri arasında kesintisiz ve fiilen çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, 31.12.2006-19.02.2014 tarihleri arasında asgari ücret ile 2570 gün çalıştığının tespitine karar vermiştir
Uyuşmazlık nitelikçe 506 sayılı Yasanın 79. maddesinden kaynaklanan davalı işyerinde geçen ve kuruma bildirilmeyen hizmet süresinin tespitine ilişkindir.
Bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı, işin niteliği, sürekli veya sezonluk nitelikte olup olmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilir ise de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların, davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve uyuşmazlık konusu dönemi kapsar biçimde çalışmaları işverenin resmi kayıtlarına geçmiş bordro tanıkları ya da komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir
Somut olayda; davacının çalışmalarının kuruma bildirilmediği, işe giriş bildirgesi düzenlenmediği, dinlenen davacı, davalı, komşu işyeri tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmeden, keşif yapılmaksızın, davacının 2013 yılından önceki mernis adresi davalı işyeri olarak gözükmediği halde bu çelişki giderilmeden ve yeteri kadar araştırma yapılmaksızın, yanılgılı değerlendirme ve eksik araştırma ve inceleme ile sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılacak iş; davacının 2006-2013 tarihleri arası mernis adresi davalı işyeri olarak gözükmediğinden bu çelişkiyi gidermek, tanık olarak dinlenen davalının oğlu …’in beyanlarının diğer tanıklara ve davacıya sorularak çelişkiyi gidermek, Ziraat Odası ve … Müdürlüğü aracılığıyla veya gerektiğinde ziraat mühendisi bilirkişi ile birlikte keşif yapılarak davalı çiftlik işyerinin kapsam ve kapasitesini, niteliği gereği sürekli olarak işçi çalıştırmasına gerekli bir işyeri olup olmadığını belirlemek, davalı çiftlik işyerinin bulunduğu köyün muhtar ve azalarını tespit etmek, bu kişilerin tanık olarak beyanlarını alarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ :Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden Davalı …’ye iadesine 19.04.2017 gününde oy birliği ile karar