Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2016/20182 E. 2017/3602 K. 27.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/20182
KARAR NO : 2017/3602
KARAR TARİHİ : 27.04.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının davalıya ait iş yerinde çalışmakta iken geçirdiği iş kaza sonucu uğradığı maddi zararların tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin istisna akdi olduğu ve taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununa göre İş Kanunu gereğince işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarında görevli yargı yeri İş Mahkemeleridir.
İş kazalarından ötürü beden ve ruh tamlığının ihlali sonucu meydana gelen zararın giderimi yada onun ölümüyle destekten yoksun kalanların işverene açacakları giderim davalarında İş Mahkemeleri görevlidir.
Diğer yandan 5510 sayılı Yasa’nın 13 ve devamı maddelerinde İş kazasının 4 ncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 nci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile bildirilmesinin zorunlu olduğu, iş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde iş kazasının öğrenildiği tarihten başlayacağı, Kuruma bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık İş Müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabileceği ve varılan sonucun en geç üç ay içinde ilgililere yazı ile bildirileceği, itiraz halinde Kurum kararının ancak mahkeme kararının kesinleşmesiyle kesin hale geleceği bildirilmiştir. Öte yandan Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından hak sahiplerine bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin belirlenen tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir. Kurumca hak sahiplerine gelir bağlanabilmesi öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası niteliğinde olduğunun yöntemince saptanmış olmasına bağlıdır. Bu yön davada öncelikle açıklığa kavuşturulması gereken ön sorundur.
Somut olayda, olayın iş kazası olup olmadığı ile ilgili … Kurumu tarafından yapılmış bir incelemenin dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda yapılacak iş; öncelikle davacının iş kazası ile ilgili … Kurumu”na başvuruda bulunmamış ise bulunması için süre vermek, Kurum tarafından yapılan inceleme sonucunu beklemek, Olayın iş kazası olmadığının kabul edilmesi halinde, davacıya işveren ve hak alanını ilgilendiren Sosyal Sigortalar Kurumu aleyhine iş kazasının tesbiti davası açması için önel vermek, tesbit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre olayın iş kazası olduğunun tesbitine karar verilmesi halinde işin esasına girilerek davayı sonuçlandırmak, iş kazası olmadığının tesbitine karar verilmesi halinde ise dava genel mahkemelerin görev alanına gireceğinden dava dilekçesinin görev nedeni ile reddine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece açıklanan doğrultuda işlem yapılmaksızın olayın iş kazası olmadığının kabulüyle sonuca gidilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 27/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.