Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2016/20163 E. 2017/3352 K. 19.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/20163
KARAR NO : 2017/3352
KARAR TARİHİ : 19.04.2017

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, davalı işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün feri müdahil Kurum ve davalı … vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R
Dava, davacının davalı …, Kapatılan … Belediyesi nezdinde 25.10.1988-29.11.1990 tarihleri arasında sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına karşı “uyma” kararı verilmek suretiyle yapılan yargılama neticesi davanın kısmen kabulü ile davacının 01.11.1988-29.11.1990 tarihleri arasında sigortalı olarak asgari ücretle çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Hizmet tespitine ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan çalışmaların başka bir sigortalıya ait olup olmadığı noktasında titizlikle inceleme yapılması ve toplanan delilerle hiçbir kuşku ve duraksamaya yol açmayacak şekilde hizmetin gerçekte kime ait olduğunun saptanması gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 19.09.2007 gün ve 2007/21-600 esas, 2007/604 karar sayılı kararı da aynı yöndedir
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, Dairemiz bozma ilamı sonrası Kaymakamlık’a ait cevabî yazı ile yapılan arşiv araştırmasında davacıya ait herhangi bir kayda ulaşılamadığının Mahkeme’ye bildirildiği, duruşmalarda kamu tanıklarının dinlenildiği, … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 1992-35 ve 1994/29 E-K sayılı ilamı ile davalı kapatılan Belediye nezdinde davacı ile aynı dönemde çalışma kaydı bulunan dava dışı sigortalıların açmış olduğu hizmet tespiti dava dosyalarının getirtildiği, işbu dava dosyalarının incelenmesinden davalı kapatılan Belediye’ye ait ihtilaf konusu bir kısım dönem bordrolarında davacının … olarak atılı imzalarının bulunduğu, davacının … olarak duruşmalarda tanık olarak dinlendiği, duruşma tutanağında yer alan … adına atılı imza ile dönem bordrolarında yer alan atılı imzaların şeklen benzerlik gösterdiği, lakin bu durumun her türlü şüpheyi gidermek bakımından grafolojik inceleme ile tespit edilmediği, davacının kendisi olduğu iddia olunan … ile ilgili olarak İlçe Nüfus Müdürlüğü’nden ilgili kişinin kaydının bulunup bulunmadığının sorulmadığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, öncelikle ilgili Nüfus Müdürlüğü’nden … ve … oğlu … İlçesi … Köyü nüfusuna kayıtlı 1970 doğumlu … isimli bir kişinin bulunup bulunmadığını sormak, bulunması halinde davaya dahil edilip göstereceği delilleri toplamak, dava dosyasına alınan dava dışı sigortalıların hizmet tespitine ilişkin dosyalar muhteviyatında yer alan davalı kapatılan Belediye’ye ait dönem bordroları ve duruşma tutanakları üzerinde atılı imzaların davacının el ürünü olup olmadığına dair imza incelemesi yaptırmak, eli ürünü olduğu anlaşılan dönemler yönünden; imzalı ücret bordrosunda belirtilen kadar çalıştığını kabul etmek, eli ürünü olmadığı anlaşılan dönemler ile ücret bordrosu olmayan dönemler yönünden ise; davacının çalıştığını gösterir belgelerin ibraz edilememesi halinde bunun nedenini araştırmak ve haklı bir nedene dayanıyor ise (arşiv sisteminin düzensiz tutulmasından dolayı ücret bordrolarının sunulmamasından veya sel baskını, deprem, yangın nedeniyle ücret bordrolarının gönderilmemesi gibi) bu takdirde tanık sözlerine itibar etmek ve gerektiğinde araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip davacının çalışmasının niteliğini somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
Kabule göre ise, dava tarihi 6552 Sayılı Yasa’nın yürürlüğe girdiği 11.09.2014 tarihinden önceki bir tarih olmasına karşın, davalı Kurum’un davalı sıfatı ile değil de fer’i müdahil olarak kabul edilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece yukarıda açıklanan bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik inceleme ve araştırma neticesi yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum ve davalı … vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı …’ne iadesine
19/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.