YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1897
KARAR NO : 2017/4232
KARAR TARİHİ : 22.05.2017
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava; davacının davalı işyerinde geçen ve davalı Kurum’a bildirilmeyen; 25.08.2003 – 15.05.2004 tarihleri arasında 240 gün, 01.09.2004 – 30.04.2005 tarihleri arasında 227 gün, 01.09.2005 – 30.04.2006 tarihleri arasında 231 gün, 01.09.2006 – 30.04.2007 tarihleri arasında 240 gün, 01.09.2007 – 30.04.2008 tarihleri arasında 178 gün, 01.09.2008 – 30.04.2009 tarihleri arasında 227 gün, 01.09.2009 – 30.04.2010 tarihleri arasında 240 gün, 01.09.2010 – 30.04.2011 tarihleri arasında 240 gün olmak üzere toplam 2.063 gün çalışmasının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacının davalı işyerinde 728 gün süre ile çalıştığı, 84 günün kuruma bildiriminin yapıldığı, 644 gününün bildiriminin yapılmadığı, asgari ücretli çalışmasının diğer davalı Kurum’a bildirilmediğinin tespitine, bildirimi yapılmayan günlerin; 2005 yılının 4. Ayında 4 gün, 9. ayında 30 gün, 10. ayında 30 gün, 11. ayında 30 gün ve 12. ayında 30 gün, 2006 yılının 1. ayında 30 gün, 2. Ayında 30 gün, 3. ayında 26 gün, 4. Ayında 25 gün, 9. ayında 30 gün, 10. ayında 30 gün, 11. ayında 30 gün ve 12. ayında 30 gün, 2007 yılının 1. ayında 30 gün, 2. ayında 30 gün, 3. ayında 30 gün, 4. ayında 30 gün, 9. ayında 11 gün, 10. Ayında 22 gün, 11. Ayında 18 gün ve 12. ayında 22 gün, 2008 yılının 1. Ayında 21 gün, 2. ayında 23 gün, 3. ayında 23 gün, 4. ayında 29 gün olarak tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı şirkete ait incir işleme işyerinde karanlık odada incir toksini kontrolü yaptığını beyan eden davacının davalı işyerinde geçen 04.10.2004 – 26.04.2005, 28.03.2006 – 05.04.2006 ve 12.09.2007 – 01.04.2008 tarihleri arasındaki çalışmalarının davalı Kurum’a bildirildiği, dosyada mevcut ve davalı tarafından imzalanmış olan ücret bordrolarında; 2004/Ekim ayında ( 5 gün ), Kasım ayında ( 1 gün ), Aralık ayında ( 1 gün ), 2005/Ocak ayında ( 2 gün), Şubat ayında ( 2 gün ), Mart ayında ( 1 gün ), Nisan ayında ( 1 gün ), 2006/ Mart ayında ( 4 gün ), Nisan ayında ( 5 gün ), 2007/ Eylül ayında ( 10 gün ) bildirim bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Gerçekten, davacının işyerindeki bir kısım çalışmaları aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. İmzalı bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde otuz günün altında geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerekmektedir. Başka bir anlatımla; yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır. Davalı işveren tarafından bir kısım imzalı ücret bordroları ibraz edilmiştir. Bu bordroların hepsinin imzalı olduğu görülmüştür. Davalı tarafından imzalı ücret bordrosu ibraz edilen, ancak davacı tarafından aksi yazılı delil sunulamayan bu aylardaki bildirilmeyen süreler yönünden ret kararı vermek gerekmektedir.
Yapılacak iş; talep edilen döneme ait dönem bordrolarını dosya arasına almak, bordro tanıklarını dinlemek, davacının çalışmalarının hangi aylar arasında olduğunu belirlemek ve dosyada mevcut imzalı ücret bordrolarındaki süreleri de dikkate alarak varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Kabule göre de; dava kısmen kabul edildiği halde davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi ve tüm yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılması isabetsizdir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalılardan …’ye iadesine 22.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.