Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2016/18910 E. 2017/3702 K. 08.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/18910
KARAR NO : 2017/3702
KARAR TARİHİ : 08.05.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Davacılar, çocukları …..in iş kazası geçirdiğini ve kaza sırasında asıl işvereni … Tekstil Kimya Ambalaj İnş. ve Tar. Ür. San. Tic. A.Ş. nin değil …..Ambalaj Kağıt San.Tic. A.Ş. olduğunun tespitine, …..A.Ş’ye karşı açılan ilk manevi tazminat davasında 40.000TL manevi tazminata hükmedildiğini ve hacze gidildiğinde alacaklarını alamamaları nedeniyle tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile mezkur dosyanın gerekçeli kararında belirtilen 40.000TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/366 Esas sayılı dosyası ile eldeki dosya arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu halde usul ekonomisine aykırı olacak şekilde her iki dosya birleştirilmeksizin sonuca gidildiği görülmektedir.
Davaların birleştirilmesi ve ayrılmasına ilişkin hükümler, HMK’nın 166. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, amacı usul ekonomisine hizmet etmek ve aynı konuda çelişkili kararlar verilmesini önlemektir. Anılan Yasanın 166/1. maddesine göre; “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir.” Birleştirmenin koşulu olan “bağlantı” da, aynı yasanın 166/4. maddesinde, “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.” olarak tanımlanmıştır.
Somut olayda, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/366 Esas sayılı dava dosyası ile bu dava arasında hukuki ve fiili irtibat olduğu, biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği, her iki davanın aynı zararladırıcı olaya dayandığı, aralarında bağlantı mevcut olduğun anlaşıldığından, gerek yargılamanın daha sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ve gerekse çelişkili kararlar verilmesini önlemek açısından, davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesi zorunludur. O halde sözü edilen davaların birleştirilmesi ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, yukarıda bahsedilen … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/366 Esas sayılı dava dosyası derdest ise her iki dosyayı birleştirmek, diğer dava dosyasının derdest olmaması ihtimalinde ise oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

MG