Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2016/18699 E. 2017/3571 K. 27.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/18699
KARAR NO : 2017/3571
KARAR TARİHİ : 27.04.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ile davalılardan …, … ve … vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R

Dava, işkazası sonucu iş göremez duruma geldiğini iddia eden sigortalının manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hüküm, davalılardan … ve davacı … vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; … sigorta sicil numaralı …’ın 04/03/2012 tarihinde geçirdiği, işkazasının işveren tarafından kuruma ihbar edildiği, … … İl Müdürlüğü’nün 17/11/2015 tarih ve 16.088.858 sayılı yazısıyla sözkonusu iş kazasıyla ilgili herhangi bir soruşturma yapılmadığının bildirildiği, … … Merkezinin 26/11/2015 tarih, 16598974 sayılı yazısıyla; …’ın 04/03/2012 tarihinde geçirdiği, işkazası ile ilgili 2012/9 sayılı işkazası dosyası açıldığı, sigortalıya raporlu olduğu 302 gün karşılığı 6.095,13 TL geçici işgöremezlik ödeneği ödendiği, yazı ekindeki 35 sayfa evrakın sağlık ödemeleri sistem çıktıları, işgöremezlik belgeleri, vizite kağıtlarına ve istirahat raporlarına ilişkin olduğu, Mahkemece kusur bilirkişi raporu ve … Araştırma Hastanesinden Engelli Sağlık Kurulu Raporu aldırıldığı, 06/04/2015 tarihli Raporda ; sigortalının sağlam olduğunun, vücut fonksiyon kaybı oranının % 0 olduğunun tespit edildiği, bu rapora davacı vekilince itiraz edildiği, ancak bu kazaya ilişkin olarak … Kurumunca düzenlenmiş müfettiş raporu/ komisyon kararı ile Sürekli İşgöremezlik Derecesi Tespit Kararı ve bu karara esas teşkil eden Sağlık Kurulu Raporu ve ve dayanağı tıbbi belgelerin dosyada bulunmadığı, anlaşılmıştır.
5510 sayılı Yasa’nın 13. maddesinde İş kazasının 4 ncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 nci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile bildirilmesinin zorunlu olduğu, iş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde iş kazasının öğrenildiği tarihten başlayacağı, Kuruma bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık İş Müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabileceği bildirilmiştir.
Kurumun işkazası tahkikatının ve giderek zararlandırıcı olayın işkazası olarak tespitinin açılan tazminat davalarına doğrudan etkisi bulunmaktadır. Şöyle ki tek başına manevi tazminat davası açılması durumunda dahi mahkemenin görevine ilişkin neticeleri bulunmasından dolayı(olay işkazası değilse yargılama iş mahkemelerinde yapılamayacağından) Kurumun işkazası tahkikatı ve giderek olayın işkazası olarak tespit olunması önem arzetmektedir.
Yine; İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında işçide oluşan meslekte kazanma gücü kaybı oranı, hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının maluliyeti oranında indirim yapılacağı gibi , manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde de maluliyet oranı mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır. Bu nedenle maluliyet oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin kesin olarak saptanması gerekir.
5510 sayılı Yasanın 95. maddesine göre “Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usûl ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usûlüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usûlüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usûlüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ile Kurumun birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir.
Bu yasal düzenleme gereğince düzenlenen Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşleri Yönetmeliğinin Geçici 1. maddesinde; bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce çalışma gücü kaybı, iş kazası, meslek hastalığı, vazife malullüğü, harp malullüğü sonucu meslekte kazanma gücü kaybı ile erken yaşlanma durumlarının tespiti talebinde bulunan sigortalılar ve hak sahipleri için, yürürlükten kaldırılan ilgili … mevzuatının 5510 sayılı Yasaya aykırı olmayan hükümlerinin uygulanacağı, 5. maddesinde sigortalı ve hak sahiplerinin çalışma gücü oranlarının a) Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastaneleri, b) Devlet Üniversitesi, c) Türk Silahli Kuvvetlerine bağlı asker hastaneleri, ç) sigortalıların ikamet ettikleri illerde (a), (b), (c) bentlerinde belirtilen hastanelerin bulunmaması durumunda Sağlık Bakanlığı tam teşekküllü hastanelerin yetkili olduğu, bildirilmiş, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 56. maddesinde ise Kurum Sağlık Kurulunca verilen karara karşı yapılan itirazların Yüksek Sağlık Kululunca inceleneceği bildirilmiştir.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar … Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Adli Tıp 3. İhtisas Kurulundan alınacak rapor ile Yüksek Sağlık Kurulu Kararı arasında sürekli iş göremezlik oranına yönelik görüş ayrılığı bulunduğu takdirde çelişkinin giderilmesi için dosyanın Adli Tıp Genel Kuruluna gönderilerek çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.
Somut olayda, 5510 sayılı Yasanın 95. maddesi göz önüne alındığında belirtilen prosedürün uygulanmadığı ve maluliyetin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin kesin olarak saptanmadığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; öncelikle iş kazasına dair başlatılan ya da sonuçlandırılan bir … Kurumu tahkikatı olup olmadığını Kurumdan sormak, tahkikat yok ise sigortalının geçirdiği kazayla ilgili olarak bağlı bulunduğu … İl Müdürlüğü’ne müracaatını sağlanmak, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde … Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için davacılara önel vermek, tespit davasını işbu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre maluliyet oranının 5510 sayılı Yasanın 95. maddesin de belirtildiği şekilde davacıda işkazası nedeniyle maluliyet oluşup oluşmadığını belirleyip, maluliyet oluşmuş ise davacıda meydana gelen meslekte kazanma gücünün hangi oranda olduğu tespit ettirilerek çıkacak sonuca göre karar vermek gerekirken, Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, temyiz eden tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 22/04/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.