Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2016/17448 E. 2017/2754 K. 04.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/17448
KARAR NO : 2017/2754
KARAR TARİHİ : 04.04.2017

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, 01.01.2002 tarihinden sonraki 2926 sayılı Yasaya tabi hizmetlerinin iptal edilmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava , davacının 01/01/2002 tarihinden sonraki … Bağ-Kur sigortalılığının iptali istemine ilişkindir.
Dairemizin 24/06/2014 tarihli,2013/15898 E. 2014/5700 K. Sayılı bozma ilamı üzerine Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, 25/02/1986 tarihli işe giriş bildirgesine istinaden 01/03/1986 tarihinde davacının … Bağ-Kur sigortalısı olarak resen tescilinin yapıldığı, 02/09/1987 tarihinde davacı tarafından verilen işi bırakma formuna istinaden sigortalılığın başlangıç tarihi itibariyle iptal edildiği, kesinleşen mahkeme kararı ile davacının 01/03/1986-01/01/2002 tarihleri arası … Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verildiği, Kurum tarafından 01/03/1986 tarihinden itibaren kesintisiz sigortalı olarak kabul edildiği, ancak 5 yılı aşkın prim borcunun bulunması nedeni ile 5510 sayılı Yasanın geçici 17. maddesi uygulanarak sigortalılığının 01/03/1986 tarihi itibari ile durdurulduğu ve 01/05/2008 tarihi itibariyle yeniden tescil edildiği, 16/03/1995 tarihinde ziraat odası kaydının başladığı, adına kayıtlı 1993 edinme tarihli 9 dekar civarında hisseli tarla bulunduğu, 2002-2011 yılları arasında doğrudan gelir desteği ve mazot, gübre desteklemesi aldığı , davacı tanıklarının dinlenildiği anlaşılmaktadır.
… Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa’nın 4/1-b, (4.) alt bendinde “tarımsal faaliyette bulunanların” bu Yasa’nın kısa ve uzun vadeli sigorta kollarının uygulaması bakımından sigortalı sayılacakları, 93.maddesinde ise kısa ve uzun vadeli sigorta kapsamındaki kişilerin sigortalı olmasının zorunlu olduğu ifade edilmektedir.
Öte yandan, 5510 sayılı Yasa’nın geçici 17.maddesinde “Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, 1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre tescilleri yapıldığı halde, bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla beş yılı aşan süreye ilişkin prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarını, prim borçlarının ödenmesine ilişkin Kurumca çıkarılacak genel tebliğin yayımı tarihini takip eden aybaşından itibaren 6 ay içerisinde ödememeleri halinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılığı durdurulur. Prim borcuna ilişkin süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek, Kurum alacakları arasında yer verilmez.
Ancak, sigortalı ya da hak sahipleri daha sonra müracaatları tarihindeki 80 inci maddenin ikinci fıkrasına göre belirlenecek prime esas kazanç tutarı üzerinden hesaplanacak borç tutarının tamamını, borcun tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.” hükmü yer almaktadır.
Somut olaya bakıldığında, davacının 18/03/1995 tarihinden devam eden ziraat odası kaydı bulunduğu, 2002-2011 yılları arasında doğrudan gelir desteği ve mazot, gübre desteklemesi aldığı ve tanık …’ın davacının tarımsal faaliyetine 2014 yılına kadar devam ettiği yönündeki beyanı dikkate alındığında davacının 01/01/2002 tarihinden sonra da tarımsal faaliyetine devam ettiği ve … Bağ-Kur sigortalısı sayılması gerektiği ortadadır. Ancak davacının … Bağ-Kur sigortalılığı 5510 sayılı Yasanın geçici 17. maddesi uyarınca 01/03/1986 tarihi itibariyle durdurulmuş olup 01/05/2008 tarihi itibariyle yeniden tescil edilmiştir. Davacı durdurulan sigortalılığına ilişkin prim borçlarını ödeyerek her zaman sigortalılık hakkı elde edebilir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözardı edilerek davanın reddi yerine yazlı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Kabule göre de, maddi hata sonucu davacının 01/01/2012 tarihinden sonraki 2926 sayılı Yasaya tabi hizmetlerinin iptal edilmesi gerektiğinin tespitine şeklinde hüküm kurularak kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılması hatalı olmuştur.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04/04/2017 oybirliğiyle karar verildi.