Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2016/169 E. 2017/3549 K. 25.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/169
KARAR NO : 2017/3549
KARAR TARİHİ : 25.04.2017

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektiıici nedenlere ve özellikle hükme esas alınan kusura ilişkin bilirkişi raporunun olay ve oluşa uygun bulunmasına göre davalının tüm. davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, iş kazası sonucu sürekli işgörmezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, hesap bilirkişisinin 20.11.2014 tarihli raporunda davalı işyerinde uygulanan TİS hükümleri dikkate alınarak maddi zararın belirlendiği ve mahkemece bu hesap raporuna göre belirlenen zarardan müterafik kusur indirimi yapılarak karar verildiği, raporu müteakip hemen karar verilmediğinden karar tarihi ile rapor tarihi arasında davalı işyerinde yeni TİS hükümlerinin yürürlüğe girdiği ve Mahkemenin bu nedenle ek rapor alınması yoluna gitmediği anlaşılmaktadır.
TİS’in uygulanması kamu düzeniyle ilgili olup talep olmasa dahi kendiliğinden gözönünde tutulması zorunludur. Hesap raporuna esas alınan TİS’in sona ermesine göre, takip eden dönem için imzalanan TİS celbedilerek gerçek ücretin tazminatın hesabında esas alınması gerekirken, varsayıma dayalı olarak belirlenen ücrete göre tazminatın hesaplanması isabetsiz olup usul ve yasaya aykırıdır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usııl ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 25.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.