Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2016/15092 E. 2017/8890 K. 06.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/15092
KARAR NO : 2017/8890
KARAR TARİHİ : 06.11.2017

Davacı, aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptaline, maaşının faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

K A R A R

Dava, davacının boşandığı eski eşiyle birlikte yaşamaya devam etmesi ve muvazaalı boşanmış olması sebebiyle babasından almakta olduğu aylığının kesilmesine ilişkin işleminin iptaline maaşının faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hakkında verilen boşanma kararı kesinleşen davacıya ölü olan sigortalı babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davalı Kurumca gerçekleştirilen işlemle başlangıç tarihi itibariyle kesilerek yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk işleminin tesis edildiği anlaşılmakta olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda istem aynen hüküm altına alınmıştır.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanunun 56. maddesidir.
Dosyadaki kayıt ve bilgilerden; davacı ve eski eşi esas 2011/396 karar ve 10.03.2011 tarihli kararı ile boşanmışlardır. Davacıya babası nedeniyle yetim aylığı bağlanmıştır. 01.07.2011 tarihli kontrol memuru raporunda yer alan, boşandığı eşiyle boşandığı tarihten itibaren eski eşiyle fiilen birlikte yaşayarak Kurumdan haksız menfaat temin ettiği yönündeki tespit üzerine yetim aylığı başlangıç tarihi itibariyle kesilerek, Kurumca, yapılan ödemeler borç kaydedilmiştir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
../..
Somut olayda; 01.07.2011 tarihli adresinde yapılan denetimde davacının eski eşi … beyanında; Eşi … ve çocukları ile birlikte yaşadıklarını, komşuları … ‘de davacı ve eski eşinin birlikte yaşadıklarını beyan etmiş ve dava dilekçesinde; davacının eski eşiyle aynı gayrimenkul içerisinde, giriş kapılarının aynı ancak farklı bölümler dahilinde yaşadıkları beyan edilmiştir. Devamla davacı 29.12.2011 tarihinde adresine taşındığını bildirmiş ve dosyaya 29.12.2011 tarihli kira kontratı ibraz edilmiş olup, kiraya verenin, kiracının ise … olduğu görülse de adres değişikliğinin ve bu adrese uygun kira kontratının kurum denetim raporundan sonra tedbir amaçlı yapıldığı açıktır. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacı ve eski eşinin birlikte yaşadıkları sabit olup, 5510 sayılı yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin aksi ispat edilememiştir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, davanın reddi gerekirken aksi yönde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.