Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2016/13046 E. 2016/15010 K. 12.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13046
KARAR NO : 2016/15010
KARAR TARİHİ : 12.12.2016

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, emekli ikramiyesinin … 9. İdare Mahkemesinin kararı doğrultusunda hesap edilerek veya bilirkişilere hesap ettirilerek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davanın usulden reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının emekli ikramiyesinin … 9.İdare Mahkemesi kararı doğrultusunda hesaplanarak yasal faizi ile davalı Kurumdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle dava dilekçesinin HMK 114 ve 115 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden,davacıya Emekli Sandığı ve SSK ya tabi hizmetleri birleştirilerek 15.09.1986 tarihinden itibaren aylık bağlandığı,… 9.İdare Mahkemesinin 2013/1202 E. sayılı dosyası ile farklı sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti birleştirilmek suretiyle emekli olan davacının emekli sandığına tabi olarak geçen süresi için emekli ikramiyesi ödenmesi talebinin reddine ilişkin 16.07.2010 tarihli Kurum işleminin iptali ile emekli ikramiyesinin yasal faizi ile ödenmesi istemiyle dava açtığı,İdare Mahkemesinin dava konusu işlemin iptaline ,davacının emekli aylığının bağlandığı tarihte yürürlükte olan katsayılar dikkate alınarak hesaplanacak emekli ikramiyesi tutarının davalı idarece davacıya ödenmesine ilişkin 12.07.2013 tarihli kararının Bölge İdare Mahkemesince 07.04.2014 tarihli ilam ile onandığı,davacının 19.12.2014 tarihinde Kuruma intikal eden dilekçesi ile mahkeme kararına göre emekli ikramiyesinin hesaplanarak tarafına ödenmesini istediği,ancak davalı Kurumca işlem yapılmadığı anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-b maddesine göre “yargı yolunun caiz olması” dava şartı olup mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu’nun “idari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2 nci maddesinin 1’inci bendinde de; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları; idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları ile tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar, idari dava türleri olarak sayılmıştır.
Somut olayda, Kurum işleminin … 9.İdare Mahkemesinin 2013/1202 E.sayılı kararı ile iptal edilmesi üzerine davacının müstakil bir alacak hakkının doğduğu anlaşılmaktadır.Yapılacak iş,davacının emekli ikramiyesi alacağının hesaplanması için işin esasına girerek karar vermektir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.