Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2016/10947 E. 2017/7446 K. 09.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10947
KARAR NO : 2017/7446
KARAR TARİHİ : 09.10.2017

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, sigortalılığının tespiti ile yapılan ödemelerin SGK hesabına aktarılmasına, yapılan yanlışın düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan SGK vekili ile davalı … tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

K A R A R

Dava, davacının prim ödemelerine göre Bağ-Kur sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulü ile “ davacının 4/11/1985 tarihinden 15/1/1987 tarihi,
02/04/1991 tarihinden 31/10/1991 tarihi,
26/11/1991 tarihinden 31/12/1995 tarihi arasında davalı adına yatırılan primlerin davacının zorunlu sigortalılık primi olarak yatırdığının tespitine,
Davacının yatırdığı davalı hesabından çıkarılan primlerin yukarıdaki sürelerin primi olarak sayılması kalan kısmın isteğe bağlı sigortalılık süresi primi olarak sayılmasının tespitine”, karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 04.11.1985-15.01.1987; 02.04.1991-31.10.1991 ve 26.11.1991-31.12.1995 tarihleri arasında vergi mükellefiyetinin bulunduğu, 340218734 Bağ-Kur Numaralı davalının 16.12.1983 tarihli giriş bildirgesi ile 20.04.1982 tarihi itibariyle Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği ve 01.10.2005 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı aldığı, davacının, davalının Bağ-Kur numarasına 29.08.1996 tarihinden 31.12.2004 tarihine kadar prim ödediğini beyanla makbuzlarını ibraz ettiği, davalının 04.03.2004 tarihinde davalı Kuruma müracaatla Bağ-Kur sigortalılığına yapılmış bir kısım prim ödemelerinin kendisi tarafından yapılmadığını beyan ettiği, davalı Kurumun davacının ibraz ettiği makbuzlara konu prim ödemelerini davalının hesabından çıkardığı ama davacının tescili olmadığından hesabına aktaramadığı anlaşılmaktadır.
Mahkeme hükmünde nelerin yazılacağı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır.
Somut olayda, mahkemece vergi mükellefiyetinin olduğu tarihlerde davacının zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunun kabulü yerindedir. Davacıya ait olduğu kabul edilen prim ödemelerinden, zorunlu sigortalı olacağı bu süreleri karşılayan miktardan artan primlerin isteğe bağlı sigortalılık kapsamında değerlendirilmesi de yerindedir ancak isteğe bağlı sigortalı kabul edilecek sürenin hükümde açık ve net bir biçimde gösterilmemiş olması hatalıdır.
Yapılacak iş, davalı Kurumdan davacıya aidiyeti kabul edilen primlerin, zorunlu Bağ-Kur sigortalısı kabul edilmesi gereken süreleri (04.11.1985-15.01.1987; 02.04.1991-31.10.1991 ve 26.11.1991-31.12.1995 tarihlerini) karşılayıp karşılamadığını, eğer artan prim ödemesi söz konusu ise bu primlerin her bir ödeme tarihinden itibaren ileriye yönelik olarak değerlendirilmesi sureti ile karşılayacağı isteğe bağlı sigortalılık süresinin ne kadar olduğunu sorarak sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
O halde, temyiz edenlerin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı …’a iadesine,
09.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.